Aşırı Sıcak Havalarda Kalbi Ferah Tutarak Sağlığınızı Koruyun!

Aşırı Sıcak Havalarda Kalbi Ferah Tutarak Sağlığınızı Koruyun!

Aşırı Sıcak Havalarda Kalbi Ferah Tutarak Sağlığınızı Koruyun!

 

Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, artan nem oranı kalp sağlığı riski taşıyan bireyler için zorlayıcı bir hal alıyor. İçimizi ısıtan güneş kalbimize işlediğinde güzel hisler yerine sağlığımız için tehlike oluşturuyor.

Sıcaktan şikâyet etmenin dilimize pelesenk olduğu şu günlerde özellikle denize kıyısı olan ve nem oranı yüksek şehirlerde, risk grubunda bulunan hastaların ve yaşlıların dikkatli olmaları gerekiyor. Yüksek sıcaklıkların vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini bozarak kalp ritim bozuklukları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açacağına belirten Infinity Regenerative Clinic doktorlarından Kardiyoloji Uzmanı Dr. Demet Erciyes “Son günlerde yüksek sıcaklıklar hepimizin gündemini oluşturuyor ve vücudumuzda bazı rahatsızlıklara sebep oluyor. Özellikle kalp yetersizliği yaşayan, yüksek tansiyon ve ağır kalp hastalarında daha ciddi problemler oluşturarak ekstra önlemler gerektiriyor. Vücudumuz, mevcut ısısını dengelemek için özellikle cilde yakın damarlarda genişleme ve ciltte terlemeyi sağlayarak tedbirini alır. Bunun sonucunda sıvı elektrolit yani tuz, mineral dengesi bozulur. Minerallerdeki denge bozulunca kalpte bazı tehlikeli aritmiler ortaya çıkabilir. Özellikle terle beraber kaybedilen potasyum ve magnezyum bu açıdan önemlidir. Sodyum kaybı da aşırı halsizlik ve tansiyon düşüklüğüne yol açabilir. Tansiyon yani kanın basıncındaki düşüklük sebebiyle dakikada aynı miktar kanı pompalamaya çalışan kalp nabız sayısını arttırarak çarpıntıya sebep olur. Bu minerallerin kaybı bazen basit bir baş dönmesine de sebep olabilir ya da kalbi durduran ciddi ritm bozukluklarına da sebep olabilir. Özellikle idrar söktürücü ilaç kullanan yüksek tansiyon hastaları ve kalp yetersizliği tedavisi gören hastalar sıcak havalarda kardiyologlarına danışarak ilaç düzenlemesini yapmalıdır. Zira idrarla beraber bu saydığım mineraller de vücuttan atılır. Terle beraber atılışı artığından eksiklik belirtileri daha dramatik şekilde ortaya çıkabilir. Ayrıca sıvı kaybı doğru bir şekilde karşılanmazsa kanın akışkanlığı azalır pıhtılaşmaya meyil artar. Pıhtı ile oluşan damar tıkanıklıkları daha sık gözlenir.  Bu tıkanma kalp damarlarında olursa kalp krizi beyin damarlarında olursa inme ile neticelenebilir.” Dedi.

Çay, Kahve ve Meyve Suları Susuzluğu Gidermez

Susuzluğu gidermek için çay, kahve gibi sıvı alımları yerine doğrudan su içmeye özen göstermenin de önemine değinen Uzm.Dr. Erciyes “Tıptaki adıyla diüretik olarak bilinen idrar söktürücüler vücutta idrar yapımını artırırken su ve elektrolit kaybına da yol açar. Özellikle de sıcaklığın mevsim normallerinin üzerine çıktığı bugünlerde vücudumuzda sağlığımızı bozacak dengesizlikler de ortaya çıkabilir. Zira aşırı sıcak havada bedenimiz vücut ısısını düşürmek için terlemeyi artırır. Böylelikle terle beraber daha çok su kaybederiz. Bu kaybın yanında yine vücut için gerekli birtakım elektrolitler de kaybolur. Bunun yanı sıra kalp daha hızlı çalışır. Damarlar sıcak etkisiyle genişler. Çay, kahve gibi kafein içeren içecekler metabolizmayı hızlandırabilir ve terlemeyi artırabilir. Bu durumda su içmek, vücudun sıvı kaybını dengelemesine yardımcı olabilir. Sıcak havalarda vücut hızla su kaybedeceği için su içmek, dehidrasyon riskini azaltabilir ve vücuttaki sıvı dengesini koruyabilir. Kahve idrar söktürücü etkisiyle sıvı kaybını artırabilir. Ayrıca çay, kahve ve meyve suları genellikle şeker içerdiğinden kalori artışı sağlayarak kilo alımına neden olur. Yüksek sıcaklıklarda su içmek hem ekstra kalori alımını azaltır hem de sağlıklı bir vücut ağırlığını korumaya yardımcı olur” dedi.

Vücut sıcaklığını dengelemenin hayati önem taşıdığına dikkat çeken Uzm.Dr. Erciyes ” Bilgeliği ile tarihte iz bırakmış Lokman Hekim’in “Uzun ömür isteyen başı serin, kalbi ferah, ayağı sıcak tutmalı” sözünü de düşünürsek vücudu sıcak havalardan koruyarak hastalıkları önleyebilir ve uzun ömürlü olabileceğimizi unutmamalıyız. Günün en sıcak saatleri olan 12.00-14.00 arası mümkünse dışarı çıkmamaya özen gösterilmeli çıkılacaksa da açık renkli ve ince dokulu giysiler tercih edilmeli, doğrudan güneş ışığından korunulmalıdır.” dedi.

 

Mineral Kaybı Kalpte Ritim Bozukluklarını Tetikler

 

Vücutta terle kaybedilen minerallerin kalbi etkilediğini de söyleyen Uzm.Dr. Erciyes “Terle birlikte kaybettiğimiz sodyum, potasyum, magnezyum gibi minerallerin vücuttaki eksikliğine bağlı etkilerdir. Vücut için son derece önemli bu mineralleri yerine koyamazsak basit baş dönmelerinden kramplara, çeşitli kalp ritim bozukluklarına, bilinç bulanıklıklarına ve bayılmalara kadar giden istenmeyen durumlarla karşılaşabiliriz. Özellikle potasyum, magnezyum mineralinin kaybı kalpte tehlikeli aritmilerin oluşmasına zemin hazırlar. Sağlıklı kişilerde çoğu zaman daha kolay tolere edilebilen bu mineral eksikliği kalp hastalarında özellikle aritmi problemi olanlarda ciddi sonuçlara neden olabilir. “ dedi.

Ani Sıcaklık Yükselmeleri Kişilerin Ruh Sağlığını Da Etkileyerek Kalp Ritmini Bozar

Sözlerine son verirken ortalama sıcaklıktaki ani yükselmelerin kişilerin ruh sağlığını da etkilediği hakkında bilgi veren Uzm.Dr. Erciyes “Termometreleri zorlayan sıcak havalar ruh halini ve zihinsel refahı etkiler.  Kalp ritmini değiştirerek konsantrasyonu bozar. Halsizlik, yorgunluk, melankoli gibi sorunlara neden olan sıcaklıklar ayrıca önceden var olan psikolojik sağlık koşullarını veya sorunlarının daha da kötüleşebilmesine veya tetiklenmesine neden olur. Yapılan çalışmalar aşırı sıcak havalar ile kendini gösteren nemin şizofreni, mani ve nevrotik bozukluklar da dahil olmak üzere, ruh hali ve davranış bozuklukları için hastaneye başvuruların sayısını arttırdığını ortaya koymuştur. Artan sıcaklıklar (özellikle uzun süreli sıcak havalar), daha yüksek suç ve agresif davranışlara sebep olur ve psikolojik duruma bağlı kalp krizi ve inme riskini de artırır. “dedi.

Son olarak ‘’Sağlıklı bir yaz geçirmek için basit önlemler alarak kalp sağlığını koruyabiliriz.”dedi.