Kemal Okuyan: İncirlik, halkımızın ve bölgemizin güvenliğine karşı en büyük tehdittir

Kemal Okuyan: İncirlik, halkımızın ve bölgemizin güvenliğine karşı en büyük tehdittir

Kemal Okuyan: İncirlik, halkımızın ve bölgemizin güvenliğine karşı en büyük tehdittir

THTM’nin başlattığı NATO karşıtı yürüyüşte son durak İncirlik’ti. THTM kurucu üyesi, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın İncirlik’te yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:

 

 

Bu kötülük üslerini söküp atacağız 

 

Türkiye’de bu ve benzeri üslerin olmasını kabul etmeyenler, içlerine sindirmeyenler. Şundan emin olalım. Eğer Türkiye’de emekçi halk iktidara gelinceye kadar, biz bu üsleri söküp atamazsak o güne kadar. Türkiye’de bir halk iktidarının, emekçi iktidarının ilk gününde yapacağımız şeylerden biri, bu kötülük üslerini söküp atmaktır.  

 

Arkadaşlar birkaç yüz metre gerimizde duran ve bizim ülkemizin bayrağının arkasına saklanmış olan bir üsten sözediyoruz. Bu bayrak yurtseverlerin elinde çok güzel duruyor ama ne yazık ki bu bayrağı ayıp gizlemek için de kullanıyorlar. Arkadaşlar, bu ayıbı gizleyemezler. İncirlik üssü, Türkiye’nin Nato’ya girişiyle aynı yıl inşaa edildi. Ne işe yaradı? Niye biz dertliyiz bu üsten? Bakın zamanında Sovyetler varken, soğuk savaş yıllarında. Bu üs SSCB’ye karşı istihbarat toplamak için kullanıldı. Buradan havalanan uçaklar, öyle Türkiye’nin, Türk hükümetinin iznini falan hiç istemeden Sovyetlerin üzerine gidip istihbarat topluyordu. Bunlardan bir tanesi 1960 yılında, SSCB tarafından düşürüldü. Dünyaya rezil olduk. Çünkü Türk hükümetinin haberi yoktu bu uçuşlardan. Sonra arkadaşlar bu uçuş, bu üs Körfez Savaş’ında, Irak’ın işgalinde defalarca kullanıldı. Komşu ülkelere, komşu halklara ölüm yağdırdılar buradan kalkan uçaklar. Başka  ne oldu arkadaşlar, 15 Temmuz 15 Temmuz deniyor. 15 Temmuz Amerikancı darbe girişiminin merkez üslerinden birisi burasıydı. Bitmedi, şimdi buradan kalkan nakliye uçuşları, Kıbrıs’a uğrayıp İsrail’e cephane götürüyorlar. O İsrail Filistin halkını katletsin, Lübnan halkını katletsin diye.  

 

 

Onlar kapatamazsa bu halkın demir yumruğu kapatır

 

Arkadaşlar boşuna bu üs kapansın demiyoruz. Bir bildiğimiz var. Bizim bildiğimizi Türkiye’nin yerli ve milli hükümeti de biliyor. Bu üssün arkasında ne dolaplar çevrildiğini. Bir taraftan yerli ve milli diyorlar, öbür taraftan da her türlü iş birliğine giriyorlar. O yüzden İncirlik ve Türkiye’deki diğer 15 tane Amerikan NATO üssü ve bir o kadar da radar. Bunların hepsi derhal kapatılmalıdır. Onlar kapatmazsa bu halkın demir yumruğu kapatır.  

 

 

Öyle bir ikiyüzlülükle karşı karşıyayız ki. Bakın bu üs için efendi burası bize ait, Türk üssü. ABD askerleri burada bizden habersiz hiç bişey yapamazlar. Yıllardır bu söyleniyor. Nasıl yapamazlar ya?  

Arkadaşlar bu üsse Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir denetim hakkı olmayan faaliyetler yönetiliyor. Bir de nükleer silahlar var. B61 bombaları , taktik nükleer silahlar bunlar. Niye ?  ABD istediği yerde kullanır bunları. Peki biz niye ABD yüzünden hedef haline geliyoruz. İncirlikliler, Adanalılar, Mersinliler niye hedef haline geliyor.  

Arkadaşlar bir savaşta, umarım olmaz, ama bir nükleer çatışma olursa. O nükleer silahların bulunduğu yerler hedeftir. Bizim halkımız hiçbir şekilde bilgi sahibi olmayan, kendi üzerinde hakkı olmayan bombalar yüzünden hedef halinde. Bomba değip geçmeyin, bunlar ciddi imha silahlarıdır. O yüzden bu üssü istemiyoruz.  

Gerçek bir ikiyüzlülükle karşı karşıyayız. Dediğim gibi öyle Türk bayrakları boyuyarak duvarlara, bu ayıbı gizleyemezsiniz. Başka ayıpları da gizleyemezsiniz.  

 

 

Türkiye’nin İsraille askeri, ekonomik ve istihbarat ilişkileri çok köklü

 

Arkadaşlar İsrail katliamları, bakın Türkiye’nin İsraille askeri, ekonomik ve istihbarat ilişkileri çok köklü, ne yazık ki.

 

Yıllarca Konya’da eğitim gördü İsrail pilotları, Konya’daki askeri üstte. O eğitimler, o eğitimleri alan İsrailli pilotlar, şimdi Filistin halkına ölüm yağdırıyorlar. Bizim bu suça ortak olmamız, hayır dememiz gerekiyordu. Aradan yıllar geçti. AKP bir yandan one minute edebiyatı yaparken, bir yandan İsrail’le ilişkileri sürdürdü. Gazze’de geçen 7 Ekim’de başlayan saldırılardan sonra da devam etti bu ilişkiler. Çok fazla basında yer alınca bu durumlar, tepkiler alınca. Biraz rötuşladılar İsrail ekonomik ilişkilerini. Ama arkadaşlar İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’ın üzerinden uçan savaş uçaklarının yakıtı nereden gidiyor? Kardeş Azerbeycan’dan. Hangi ülkenin üzerinden gidiyor. Türkiye üzerinden. Ne ala memleket ya. Türkiye’nin güvenliği Kudüs’ten başlar diye ahkam keseceksiniz. Sonra Filistin halkının tepesine bomba yağdıran uçakların yakıtlarını siz vereceksiniz. Bakın bizim İsrail halkıyla hiçbir sorunumuz olamaz. Bizi ilgilendiren o zengin sınıflar, o egemenler, o alçaklar. Onlarla dost falan değiliz, kardeş değiliz. Aynı şey ama Azerbeycan için de geçerli. Azerbeycan, Azeri halkını biz kardeş biliriz. Ama Azerbeycan üzerindeki zenginliklerin üzerine çökmüş bir aileyi, egemen sınıfları kardeş bilmeyiz. Onlar Azeri kaynaklarını yağmalarken, Filistin’deki kardeşlerimize ölüm yağdırıyorlar, yardım ediyorlar.  

 

Bakın arkadaşlar, bazen yakınımızdaki insanları da etkiliyor bu söylemler. Diyorlar ki “Araplardan dost olmaz.” Arkadaşlar ne diyorsunuz siz? Bu coğrafyada yaşayan binlerce, onbinlerce, milyonlarca Arap var.  Ne önemi var bunun? Halklar kardeştir. Efendim Filistinlilerden bize dost olmaz. Onlar bize kazık atarlarmış. Kazık atanlar işte arkamızda. Emperyalistler halkları birbirine düşürdüler, şimdi ırkçılık pompalayarak bölgemizi daha da kan gölüne dönüştürmeye çalışıyorlar. Türkü, Kürdü, Arabı, Azerisi, herkes bu coğrafya da yaşayan, yoksullar, ezilenler el ele verdiğinde. Bu alçakların oyununu elbette bozarız. Lütfen Lütfen. En yakınımızdakilere kadar sokulan bu ırkçı söylemleri püskürtelim. Efendim barbar Filistinlileri, uygar İsrail cezalandırıyormuş. Efendim Filistinliler de Hamas’ın peşinden gitmeseymiş. Arkadaşlar Filistinlilerle İsrail onyılardır katliam yaptığı için Hamas’ın peşinden gittiler. Tersi geçerli değil. Salak mıyız biz? Evet Hamas, Hizbullah bize yakın ideolojiler değil. Ama şuan o coğrafya da uluslararası tekellere karşı bir direniş sürüyor. Neye karşı emperyalizme karşı. Uluslararası tekellere, emperyalizme ve işgale direnen herkes bizim geçici ya da kalıcı yol arkadaşımızdır.  

 

 

Şu an Ortadoğu’da yaşananlar gerçek bir soykırımdır

 

Tarihsel bir kavgamız var bizim emperyalistler ve sömürücü sınıflarla. Ama aynı zamanda yüreğimizde bir yangın var. Şu an Ortadoğu’da yaşananlar gerçek bir soykırımdır. İkinci Dünya Savaşı ve öncesinde Yahudiler çok ağır bedeller ödediler, katliama uğradılar. Soykırıma uğradılar. Onların yanında ilerici insanlık durdu. Onların yanında devrimciler durdu, komünistler durdu. Ve şimdi o Yahudi halkının acısı üzerine çöreklenen katiller, katliamcılar, zengin İsrail sermaye sınıfı ve onun arkasında duran dünyadaki uluslararası tekeller, çok uluslu tekeller şimdi aynı katliamı Filistinlilere yapıyorlar. Arkadaşlar yüreğimiz sızlıyor. Bu alçaklığa. Öfkeleniyoruz. Bizim iki yüzlü partilerimize, ikiyüzlü hükümet adamlarına, ikiyüzlü iktidarımıza. Evet katil İsrail, İşbirlikçi AKP! 

 

Bakın buraya geldik. Arkamızda İncirlik ABD üssü. Biz bu topraklarda, çok uluslu tekellerin, NATO’nun, ABD emperyalizminin ve diğer bilmumum emperyalist ülkelerin tahakkümünü kırmak zorundayız. Bu halkın özgürleşmesi için. Dolayısyla buradaki kararlılığımız sürdürüyoruz. İnsanlara dokunuyoruz, çoğalıyoruz. Bu mücadeleyi çoğaltıyoruz. Başka çaremiz yok. Bu memleket bizim. Bu memleket işbirlikçilerin, katillerin, sömürücülerin, hırsızların, kalleşlerini iki yüzlülerin değil. Bu memleket Türkiye’nin her ulustan  emekçilerinindir.

 

Fotoğraf ve videolara buradan ulaşabilirsiniz:

https://drive.google.com/drive/folders/1o7e4u7RBEu0cREDSexlC9vQhvzwYMAeW