Taşımalı eğitim sistemi nedeniyle, köy okulları ve öğretmen lojmanları yıllardır kullanılmaz hale gelmiş, büyük bir milli servet heba olmuştur. Bugün, sayıları 15-20 bini bulan köy ilkokulları ve yaklaşık 45-50 bin öğretmen lojmanı, çürümeye terk edilmiştir. Bu okullar ve lojmanlar, halkın katkılarıyla yapılan ve büyük bir değer taşıyan kamu malıydı, ancak zamanla terk edilmiş ve unutulmuştur. Hükümetin bu soruna eğilmesi bekleniyor, ancak eğer bu konuda herhangi bir ilerleme kaydedilmezse, yeni hükümetten en büyük beklentilerden biri, köy okullarının tekrar açılması olacaktır.
Köy okullarının kapanmasıyla birlikte, köylerden şehirlere doğru büyük bir göç hareketi başlamıştır. Ancak okullar yeniden açıldığında, bu göç tersine dönecek ve insanlar köylerine geri dönecektir. Köy okullarının yeniden faaliyete girmesiyle, çocuk seslerine hasret kalan köyler yeniden canlanacak, köyler şenlenecektir. Ayrıca, köye yerleşen öğretmenler, köy halkına yeni bilgiler aktaracak, bu da köylülerin yaşam kalitesini artıracaktır.
Diğer yandan, yıllar önce çocuklarıyla birlikte şehirlere göç etmiş olan aileler, okulların açılmasıyla birlikte köylerine geri döneceklerdir. Bu dönüş, sadece ailelerin birleşmesi anlamına gelmeyecek, aynı zamanda köylere geri dönen insanlar, tarım işlerine yeniden odaklanacak, tarlalarını işleyecek ve köy ekonomisini canlandıracaklardır. Bu sayede, yerel ekonomiye büyük bir katkı sağlanacak ve köylerdeki yaşam yeniden hareketlenecektir.
Sonuç olarak, köy okullarının yeniden açılması, köylerin çocuk sesleriyle yeniden şenlenmesi anlamına gelecektir. Bu, köylerdeki sosyal yapının güçlenmesi ve köy ekonomilerinin canlanması için çok önemli bir adım olacaktır. Temennimiz, köy okullarının tekrar açılması, köylerin yeniden hayat bulması ve köylülerin refah seviyesinin yükselmesidir.