2008-2009 Dünya finansal krizinden sonra küresel ekonomiyi canlandırmak için merkez bankaları faizleri eksi reel faiz seviyesine indirdi. Söz gelimi ABD’de FED nominal faiz oranını yüzde 5,25’ten yüzde 0,25 seviyesine düşürdü, AB yüzde sıfıra indirdi.
Ayrıca, hazineler ve Merkez Bankaları zor durumda olan bankalara ve finans kurumlarına maddi destek sağladı. Merkez bankaları para arzını artırdı.
Ancak bu defa enerji fiyatlarında artış, jeopolitik gerginlikler de eklenince enflasyon ekonomik istikrarı tehdit eden boyutlarda arttı.
2022 de dünya ortalama enflasyon oranı yüzde 8,8’e AB’de yüzde 10,7’ ye yükseldi. Latin Amerika ve Doğu Avrupa’da yüzde 17‘nin üstüne çıktı. Sahra altı Afrika’da yüzde 18,1 oldu.
2023 ve 2004 yılı Dünyada enflasyonla mücadele yılı oldu. Bütün ülkeler reel faize geçti. FED başkanı ‘’Dünya artık eksi reel faize dönmez‘’ diyor.
Dezenflasyonist politikalar etkili oldu ve Dünya ortalama enflasyon oranı 2024’te yüzde 2,2 ye düştü.
Kaynak:İMF
2025 yılında küresel enflasyon düşmeye devam eder.
Dünya Bankası'nın Ekim 2024 tarihli Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'na göre, 2025 yılında küresel emtia ve gıda fiyatlarında yüzde 4 oranında azalma bekleniyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, 2025 yılında petrol fiyatlarının 70 dolar/ varil seviyesine düşeceğini tahmin ediyor.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) de 2025 yılı için Brent petrol fiyat tahmini 73,58 dolar/ varil olarak hesaplıyor.
Merkez Bankaları eksi reel faiz seviyesine geçmezse, jeopolitik bir sorun yaşanmazsa, dünya ortalama enflasyon oranı yüzde 3,2 seviyesinde kalır.
Türkiye’ye gelince, Türkiye ekonomik istikrar konusunda dünyadan ayrıştı. 2022 yılında yıllık TÜFE oranı yüzde 64,27 oldu. 2023 yılında yüzde 44 veya yüzde 45 olacaktır.
Türkiye’de 2025 yılı için enflasyon tahmini yapmak zordur.
Türkiye 2025 yılında yüksek enflasyon yaşayacak ülkeler içinde yer alıyor.
İMF 2025 yılı TÜFE oranını yüzde 23 olarak tahmin ediyor. (Aşağıdaki tablo) Ancak bu seviyeye düşmesi zor görünüyor.
Bunun bir nedeni güvenilir veriler yoktur.
TÜİK verilerine göre enflasyonu yorumlamak aşırı risklidir. Çünkü İTO geçinme endeksi ile TÜİK TÜFE verileri farklıdır. Son beş yılda İTO yıllık geçinme endeksi her ay 10 puanla 20 puan arasında, TÜFE’den daha yüksek çıkıyor.
2019 Kasım ayını temel ay 100 olarak alırsak, Kasım 2024’te 5 yılda;
- TÜİK TÜFE endeksinde artış; yüzde 607,7
- İTO geçinme endeksinde artış; yüzde 799,0 oldu.
- Arada 191,3 puan, yüzde 31,47 oranında fark var.
İkincisi, güven sorunu oluştu. Zira;
İstikrar programı yapılmadı.
Kamuda tasarruf önlemleri uygulanmadı. Mal ve hizmet vergileri fiyatları da artırdı.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğünde dünyada en fazla geri düşen ülkeler içindeyiz. Mülkiyet güvencesi tartışmalıdır.
MB talep kısıcı önlemler aldı ve fakat hükümet reel sektör üstüne aşırı vergi yükü getirerek mal arzında daralma yarattı.
Faktör verimliliğin düşük olması, oligopol piyasa yapısı gibi yapısal sorunlar devam ediyor.
Bu nedenlerle 2025 yılında, Türkiye’de enflasyon düşse de, yüzde 20 ile yüzde 30 seviyelerinde kronikleşir.
(Yarın devam edecek.)