Mustafa BALBAY


. Ca-sus!

. Ca-sus!


 

Yıllar önce yabancı bir gazeteci Türkiye’yi anlatırken şöyle demişti:

 

“Benim ülkemde bir yılda olanlar, sizde bir haftada yaşanıyor.”

 

Şu karşılığı vermiştim:

 

- Ertesi hafta da yeni gündem konularıyla her şey yeniden başlıyor!

 

Dün sabah güne İmamoğlu’na ve gazeteci arkadaşımız Merdan Yanardağ’a yönelik casusluk suçlamasıyla başladık. Öğle saatlerini CHP’ye yönelik “mutlak butlan”ın reddiyle karşıladık. Akşama doğru İmamoğlu’na on yıl önceki ihalede yolsuzluk davasından beraatla günü noktaladık.

 

Yabancı gazeteci bir hafta dilimini belki bir güne indirmiştir.

 

***

 

İmamoğlu’na yönelik suçlamalarda Türk Ceza Yasası’nda (TCY) başka madde kalmış mıdır, bilmiyoruz. Casusluk eksikti, o da tamamlandı!

 

Böylesine ağır bir suçlama yapıyorsanız mutlaka delilini ortaya koymanız gerekir. İlk açıklamalardan anlıyoruz ki İmamoğlu’nun 2019 yılında İstanbul seçimlerini kazanmak için akıl ve strateji dolu olağanüstü çaba “casusluk” olarak karşısına çıktı. İmamoğlu’na “mutlak butlan” yok ama “mutlak suçlan” var! Şimdi de casuslukla suçlanıyor!

 

Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ için terörden nefret söylemine bunca suç icadından sonra sıra casusluğa geldi. Sözün özü “sus” demek için “casus” demeye çalışıyorlar.

 

Video from our partners

Brought to you by Taboola

Ücretsiz e-Fatura Kurulumu

70.000'den Fazla Mikro İşletmenin e-Fatura ve Ön Muhasebe Tercihi

Logo İşbaşı

 

Bu çamur Merdan’a bulaşmaz, atanın elinde kalır.

 

Suçlama için kullanılan Hüseyin Gün adını önümüzdeki günlerde daha sık duyacağımız anlaşılıyor. Yolsuzluk iddialarındaki Aziz İhsan Aktaş ne ise casusluk iddialarında o kullanılacak.

 

Öğleyin CHP’ye butlan davasının dördüncü duruşmasında ret çıktı. 26 Mayıs, 30 Haziran, 13 Eylül duruşmalarından sonra ret! Aslında ilk duruşmadaki iddia ve istemin özü değişmemişti. Son duruşmada verilen karar için “hukuk işledi” demek de mümkün, “bu aşamaya kadar getirme görevi tamamlandı” demek de. Gerçeğin ikincisi olduğunu herkes biliyor!

 

Hüzün verici olan şey, Kemal Bey’in bu sürecin parçası haline getirilmesine kendisinin izin vermesi!

 

Saat 16.00’ya doğru İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde bir ihalede kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle 15 Haziran 2023’te açılan davadan beraat etti.

 

Dava neden o gün açıldı?

 

29 Mayıs 2023’te “değişim” istediği için!

 

Beş duruşmadır savcı mütalaa vermiyor, veremiyor. Sonunda hâkim, “Kararımı veriyorum” dedi ve beraata hükmetti.

 

Dosyanın özü şuydu:

 

İmamoğlu kamuyu zarara uğratmamış, tam tersine kâra geçirmiş!

 

***

 

Fotoğrafın bütünü şu:

 

 

 

AKP, büyüttüğü konularda çuvallayınca onu unutturacak yeni bir çuval buluyor. İçini doldurmaya çalışıyor.

 

Butlan olmadı, casuslukla yürüyelim!

 

Zaman zaman yapılan “bütün tuşlara basmak” benzetmesi dün için de geçerliydi.

 

İktidarın, “Suçlayan CHP’li, suçlanan CHP’li, sonra faturayı bize kesiyorlar” gibi gerçekçilikten uzak söylemleri de çöktü.

 

Dünün bir başka haberi CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in bir ayda ikinci kez mazbata almasıydı. Bu gidişle Çelik mazbata koleksiyonu yapacak!

 

Bundan sonra iktidar ortakları ne yapar diye bir soru sormanın anlamı yok. Aklına eseni yapar.

 

Asıl olan CHP’nin ne yapacağı. CHP bir yandan çoklu saldırı altında bir yandan da büyük bir iktidara yürüyüş süreci içinde.

 

CHP artık ana muhalefet partisi değildir.

 

Ana iktidar partisidir.

 

28-30 Kasım kurultayı bunun her alanda ivmesi olmalıdır.