(Kanlı Noel)
Tam 62 yıl olmuş o ‘’Kanlı Noel’’ gecesinden sonra geçen zaman! Kan, gözyaşı ve acıyla hatırlanan o gece neler yaşanmadı ki adı Kıbrıs olan o adada…
İnsanoğlunun vahşet gecesi olmuştu Noel’in başlangıcı, 21 Aralık 1963 tarihi… Adada bir gece içinde 103 Türk köyünü yakıp, yıktılar; birkaç saat içinde yüzlerce Kıbrıs Türk’üne kıydılar. Hem de adada barışı sağlasın diye gönderilmiş BM askerlerinin gözleri önünde!
Pekiyi, kimdi bu acımasızlıkları yapanlar?
Çok değil o tarihten 3 yıl önce Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluşuna birlikte imza atan, yıllardır Kıbrıs Türkleri ile bir arada yaşayan Rumların içinden çıkan, adada Türkleri yok etmeye yeminli EOKA çetecileriydi bunlar.
Yaktılar, yıktılar acımasızca katlettiler!
Çocukmuş, bebekmiş, kadınmış, yaşlıymış demediler! Eli kanlı o katiller, Türklerle aynı toprakların çocuklarıydılar ama o gece sadece Kıbrıs Türkünün değil ama insanlığın da düşmanı kesildiler…
Her 21 Aralık geldiğinde, o soykırımın acısı çöker ada üstüne…
O gecenin kurbanlarının çığlıkları duyulur inceden inceye!
Şehitlikler dile gelir adeta, o gecenin nedenini sorgular o aziz bedenler bir kez daha!
Nedeni bellidir ama cevabı yoktur!
O gecenin ateşi sadece düştüğü yeri değil, geride kalanları da yakıp kavurmuştur…
Yıllar geçti o kahır dolusu gecenin ardından…
Acılar değişmedi ama adanın yaşamı değişti!
Rumlar ayrı tarafta, Türkler ayrı tarafta…
Her yıl olduğu gibi bu yılda 21-26 Aralık tarihleri arası mücadele ve şehitler haftası olarak anılacak Kıbrıs Türk tarafında.
Dualar okunacak, kabirlerin başında gözyaşları dökülecek
O gecenin katilleri ise; yine yıllardır Rum tarafında! Caniler belli, olaylar kayıtlı, acıları sinmiş adanın her yanına!
Ama o taraftan hiç ses yok! Ne bir özür, ne de o canilere verilmiş bir ceza!
Çıt çıkmıyor adanın güneyinden! Bu olaylara neden olanlar, o gecenin eli kanlı katilleri hala yaşıyorlar Rum tarafında…
Neredeyse bir asır olacak Kıbrıs sorununa bir çözüm yok! Bundan sonrasında da olmayacak…
Nasıl olsun ki? Rum tarafı adada istediği her şeyi elde etmiş; AB’ye üye, adanın yasal hükümeti gibi muamele görüyor, adaya yapılan tüm yardımlar onun kasasına giriyor…
Rum tarafı, Adanın tamamını ele geçirmek için; Türkiye garantörlük hakkından vazgeçsin, Türk askeri adayı terk etsin! Eğer bu talebim kabul görürse adada çözüm olur diyor da, başka bir şey demiyor!
Ama Türkiye Kıbrıs’ı terk ettiği, elini adadan çektiği anda, Kıbrıs Türk’üne kim el verecektir?
Yıllar gelip geçmekte, o gecenin acıları hiç bitmeden süregelmekte!
Her 21 Aralık geldiğinde, adanın her yanından çığlıklar duyulur!
Gecenin sessizliğini bu çığlıklar bozar! Bu çığlıkların sorusu vardır ama soranı yoktur!
Ancak böylesine büyük bu insanlık ayıbının izleri tarih sayfalarından silinmez, silinemez ki!
Sizler; Güney Kıbrıs’ta yaşayanlar,
‘’Federasyon Çözümdür’’ diyerek, ‘‘Birleşik Kıbrıs’’ senaryosunu çözüm masasına getirenler, Kıbrıs Türküne türlü tuzaklar kuranlar:
Tarihten gelen bu çığlıkları duyuyor musunuz?
(Bkz. Tarihten Gelen Çığlık-Kıbrıs’ta Soykırım. 1955-1974 /Atilla Çilingir)
Atilla Çilingir
www.atillacilingir.com
21 Aralık 2025
