Prof.Dr.Esfender KORKMAZ

Tarih: 03.11.2024 01:14

Asgari ücreti siyasi vesayetten kurtarmak gerekir

Facebook Twitter Linked-in

2023 Asgari ücretini 22 Aralık 2022 tarihinde, 2024 Asgari ücretini de 28 Aralık 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı açıkladı. Oysaki, beş kişisi hükûmetten, beş kişisi işveren temsilcisinden, beş kişisi de Türk-İş’ten olmak üzere 15 kişilik bir asgari ücret tespit komisyonu bir ay çalışmıştı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu kamuoyunu epey meşgul ediyor ve fakat son kararı ve açıklamayı cumhurbaşkanı yapıyor. Kaldı ki; masada işçi temsilcisi olarak en fazla üyesi olan Türk-iş var. Onun da üye sayısı, toplam işçi sayısının yüzde 7,5’i kadardır. Yani 100 işçiden 7,5’i masada temsil ediliyor. Bu demektir ki masada zaten fiilen işçi yoktur.

Masada işçi olmayınca, siyasiler asgari ücreti ceplerinden veriyor gibi tartışıyorlar.

Asgari ücret masası genellikle aralık ayı içerisinde birkaç defa toplanıyor. Yıl sonuna doğru da asgari ücret belirleniyor.

Asgari ücret genel ücretler için bir kriter oluşturuyor ve genel ücret seviyesini de etkiliyor.

2025 Asgari ücret tartışmalarında;

MB Başkanı yüzde 25 civarı asgari ücret artışının 2025 enflasyon görünümüyle uyumlu olmasının doğru olacağını söyledi.

İş dünyasının ağırlıklı görüşü, asgari ücretin 22-23 bin lira düzeyine çıkarılmasıdır.

Muhalefet ise asgari ücretin en az 30 bin lira olması gerektiğini savundu.

2025’te beklenen TÜFE kadar artırılmasını da öneren yetkililer de oldu.

Aslında birtakım objektif standartlar getirerek, asgari ücreti siyasetin fahişesi olmaktan kurtarmak gerekir.

Ancak bu sene zaman daraldı. Bu nedenle 2025 asgari ücret artışı, TÜFE düzeltmesi ve refah payı ile birlikte yüzde 50 oranında artırarak, 25,500 liraya çıkarmak gerekir. Daha da doğrusu Türk-İş’in tek kişinin asgari yaşam maliyeti üzerinden değerlendirmektir. 2024 yılını baz alırsak 2025 yılı için bu değer 36.000 lira dolayında oluyor.

Kalıcı çözüm için;

1.Türkiye’de sendikalaşma hakkını ve grev hakkını yeniden getirmeliyiz.

AK Parti iktidarında sendikasızlaştırma politikası uyguladı. Sarı sendikacılık arttı.

*1994 yılında sendikalı işçi oranı yüzde 69,3 idi,

*2001 yılında yüzde 57,2 oldu.

*2024 yılında yüzde 14,8’ e geriledi.

Grev hakkı kâğıt üstünde var ve fakat hükûmet iki ay erteliyor ve sonrasında işçi ancak uzlaşmaya gidiyor. Hükûmetin keyfi ertelemesine sınır getirmek gerekir.

2.Geçinme endeksi ve asgari yaşam maliyeti standardı getirmeliyiz.

İTO geçinme endeksi oranı her zaman TÜFE oranından 10 ile 20 puan daha fazla oldu.

İşçi ve memurun harcama sepetine uygun bir geçinme endeksi ve asgari yaşam maliyeti endeksi hesaplamak gerekir.

Bunun için önce ya TÜİK’i değiştirip kurumsallaştırarak veya yeni bağımsız bir kurum oluşturmak gerekir.

Yeni kurum; Ticaret ve sanayi odaları, sendikalar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve kamu kurumları uzmanlarından oluşan tarafsız ve bağımsız bir kurum olmalıdır.

Bu kurumun hazırlayacağı geçinme endeksi veya asgari yaşam maliyeti endeksine göre asgari ücreti her yıl otomatik olarak düzeltmek gerekir.

O zaman çalışanları hükûmete el açmaktan kurtarırız. Siyasilerin de asgari ücret üstünde tepinmelerini önleriz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —