Daha şaşıracak neyimiz kaldı dedikçe her haberde yeniden şaşırıyorum...
Anlatayım. AKP iktidarı daha doğrusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vergilere zam yaptıkça kaçakçılık artıyor. Son dönemde kaçak ürünlerin, sahte markaların kullanımı eskiye göre çok arttı.
Özellikle alkol ve sigara tüketimi lüks olarak görülüp akıl almayacak bir vergilendirmeye tabi tutuldu. Ev yapımı ve sahte içki arttı. Kaçak sigarada da vatandaş artık 100 yıl önce olduğu gibi kaçak tütünle sigarasını kendisi sarıyor.
Anlatmak istediğim tabii ki bu değil. Tütün satanlar hariç kaçak sigara satıcıları bu talebi hemen karşılamaya çalışıyor. Kim yapıyor bu kaçakçılığı? Devletin resmi raporlarında belirtildiği üzere terör örgütleri, çeteler, mafyalar.
Daha geçen ay Ticaret Bakanlığı’na bağlı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Tütün ve Tütün Mamulü Kaçakçılığı ile Mücadele Özel Ekibi’nce, Mersin’de 14 milyon 400 bin dal makaron ve 39 bin 515 mükerrer bandrol olduğu değerlendirilen eşyalara el konuldu.
Peki ya kaçakçılığı yapan kolluk güçlerinin içindeki kişiler olursa ne yapacağız?
Mersin Emniyet Müdürü M.A’nın kardeşi N.A., geçen pazar günü Mersin’de bir depoya gerçekleştirilen baskında ele geçirilen 10 milyon adet kaçak makaronun sahibi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Bu gelişmenin ardından müdür jet hızıyla görevden alınmıştı.
İşte karşımızda bunun yeni bir örneği var. Adı: Ali Mert. Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı’nda görevliyken yaşanan deprem nedeniyle mazeret tayini ile Adana Suluca Ceza İnfaz Kurumu’nda görev yapmaya başlıyor.
Öz abisinin inşaat işlerinden dolayı tanıdığı Adana’da döviz şirketi ve inşaat şirketi sahibi olan F.K. isimli şahıs ile tanışıyor. Bu şahıslar aktif görevde olan Ali Mert isimli kişiye makaron kaçakçılığı teklif ediyorlar.
Uzman çavuş Ali Mert, bir süre sonra bu teklifi kabul ediyor ve kendisinin götürmesi için hazırlanan bir kamyon dolusu kaçak makaronu yine aktif görevde olan başka bir askeri personel ile birlikte alıp Ankara’ya yola çıkıyorlar ancak kaçak makaronlar Ankara’daki polislerin uygulamasında yakalanıyor. Ali Mert, gözaltına alınıyor ve F.K. isimli kişinin gönderdiği avukatın telkinleri ile yapılan suçlamaları kabul etmiyor ve yalan ifade veriyor.
Ali Mert bu olaydan sonra açığa alınıyor. Kaçakçılar, Ali Mert’in hesabına para yatırıyor ve artık bu işe girdin devam edeceksin diyorlar. Ali Mert teklifi reddediyor. Baskı yapılmaya başlanıyor.
Uzman çavuş bu sefer sosyal medya hesaplarından tehdit edildiğini söylüyor ve makaron kaçakçılığının faillerini ifşa ediyor.
Bundan sonra abisinin üzerine olan arabası için çalıntı ihbarı yapılıyor ve aracına el konuluyor. Aracını geri almak için gittiği yerde tartışma çıkıyor ve neticesinde teslim etmesi gereken ama teslim etmediği beylik tabancası ile ateş ediyor.
İşyeri sahipleri, makaron kaçakçıları Ali Mert’in peşine düşüyor ve Adana sokaklarında kovalamaca yaşanıyor. Ali Mert kaçmak için bir taksiye sığınıyor arkasından yetişen kişiler taksiye ateş etmeye başlıyorlar ve Ali Mert taksinin içinde 4-5 kurşun ile yaralanıyor. Hastaneye kaldırılıyor.
Kendisini vuran kişilerden şikâyetçi oluyor. Bir kişi tutuklanıyor. Soruşturma devam ediyor. Bu yaşadıklarını da video çekerek bana gönderdi. Hatta ifade tutanaklarını ve kaçakçı olduğu iddia edilen şahısların iktidar temsilcileri ile çekilmiş fotoğraflarını da yolladı.
Kaçakçı olduğu iddia edilen ailenin avukatı Süleyman Kavak da bana ulaştı. Ali Mert isimli kişinin suç uydurduğunu, iftiralarda bulunduğunu bu hususta da kendisinden şikâyetçi olduklarını bildirdiler.
Bu kişinin sigara kaçakçılığı yaptığının sabit olduğu müvekkilleri ile bir bağlantısının olmadığını beyan etti. Ali Mert isimli kişinin vurulması olaylarının nasıl olduğunu sordum avukat beye: “Kendi akrabaları arasındaki husumet nedeniyle vurulmuş, avukat herkesin avukatı olabilir” cevabını aldım.
Aileyi aradım. Kaçakçılık işini Kahramanmaraş’ta görev yaparken de yaptığını sonradan öğrendiklerini, borçlarının kapatılması için aileyi tehdit ettiğini anlattılar. Ali Mert isimli kişinin araçlarını kurşunladıklarını bu hususta 7-8 defa suç duyurusunda bulunduklarını soruşturmanın devam ettiğini de aktardılar.
Aralarındaki iddialar için karar verecek yer mahkemeler. Ancak net olan durum şu ki aktif görev yaptığı dönemde sigara kaçakçılığı yapan, şerefli askeri üniformanın vermiş olduğu gücü kullanarak kaçakçılık yapan kişilerin olması.
HAVALA kitabımda da uyuşturucu kaçakçısı polisleri ve savcıları yazmıştım. Genelde araştırdığım konular bana tek bir şeyi gösteriyor. Ülke olarak ekonomi o kadar bozuldu ki hem ahlaki olarak hem de fikren ağır bir çürümüşlük içerisinde bocalıyoruz.
Bu yoksullukla çürümeyi nasıl aşarız inanın bilemiyorum...