Prof.Dr.Nurullah AYDIN


DÜN OSMANLI’YA BUGÜN TÜRKİYE’YE

DÜN OSMANLI’YA BUGÜN TÜRKİYE’YE


 

T    E   K    R    A   R

 

Türkiye’de en aktüel olay açılım ve yeni anayasa. Bunu; emperyalist küreselleşme boyutuyla değerlendirmek gerekmektedir. Bunun için öncelikle Türk toplumunun kolektif zihninin ve bilinçaltının dönüştürmeye ve bölünmeye hazırlanmasıgerekmektedir. Türk toplumunun hafızasıyla oynayabilmek için DNA’larının hedef seçildiği anlaşılmalıdır. 

 

İşbirlikçi yazar ve çizer takımının, akademisyenlerin bu konudaki etkisi unutulmamalıdır. 

 

NATO ve Pentagon’un fizikçileri tarafından insan beynine görsel ve işitsel yoldan tahrip kalıpları göndermenin mümkün olduğu tespit edilmiştir. Bu gerçekten hareketle; parçaları asla birleşemeyecek, asimetrik objeleri beyne gönderirseniz beyin zemini parçalanır. 

 

Millet varlığında yaratılacak her çatlak, millet kalesinde açılacak her gedik emperyalizm açısından altın değerindedir. Her türlü etnik unsur emperyalizmin potansiyel müttefiki olarak görülür. Milletle bütünleşmeyen her etnik grup emperyalizmle birleşecektir. 

 

Sömürgecilik attığı her adımda mazlum milletlerin yarattığı direnişle karşılaşmaktadır. Bu direnişlerin hepsi de Milliyetçi hareketlerdir. 

 

Kültürel haklar, demokrasi, insan hakları kavramları batılı emperyalistlerin kullandıkları,istismar ettikleri söylemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sonra gelecek aşamalar ise, Özerk bölge, federasyon ve bağımsız devlet gibi milli devletin varlığına kastedecek uygulamalardır. 

 

Günümüzde, ABD'nin orta doğuyu sömürgeleştirme faaliyetlerine benzer şekilde, İngilizlerde Orta doğuda etnik bölünmeyi amaçlayan argümanları kullandılar. Batılıların şark meselesi dediği şey, Osmanlı topraklarının paylaşılması ve sömürgeleştirilmesi kavgasıydı. İlk etnik bölünme Araplarla Türkler arasında bir çatışmanın yaratılmasıydı. 

 

İngilizler, 1870'li yıllardan itibaren Basra körfezi etrafındaki ve Arap yarımadasındaki şeyhlerle anlaşmaya başlarlar. Daha sonra Arap isyanlarının başına geçecek olan şerif Hüseyin’le ciddi ilişki kurarlar. İngiliz ajan Lawrence'ın istihbari çalışmaları Arap- Türk çatışmasına neden olur. Türk Ordusu İngilizlerle savaşırken, Arap isyanlarıyla da boğazlaşmak zorunda kalır. 

 

Bu faaliyetlerin sonucu, Osmanlı Devleti yıkılır. Araplar Osmanlıdan bağımsız olurlar, ama bölgeye İngiliz Emperyalizmi yıllarca Arap halkının kanını emecek şekilde yerleşir. Lawrence bu durumu, İngiliz İmparotorluğu’na bir Arap dominyonu hediye ettim, sözleriyle anlatır. Bunlara paralel olarak ikinci meşrutiyetle beraber ilk Kürtçülük hareketleri de boy gösterir. 

 

Emperyalizmin Türkiye’yi paylaşma planlarına hız verdiği bu dönemi 1908 yılında Kürt Neşri Maarif Cemiyeti kurulur. Bu dönemde bölücüler Hürriyet ve İtilaf Fırkasını desteklerler. O zamanki federasyon yanlıları da bunlardır. Kürt bölücülüğünde İngiliz bağlantısı ilk andan itibaren görülür. Siyasi bölücülüğün, sömürgeci planlarının bir parçası olduğu apaçık ortadadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye Musul sorununu çözmek için girişimde bulunurken İngiliz destekli şeyh Said ve Nasturi ayaklanmaları buna engel olmuştur. 

 

Bu hususta Çinlilerin, Türk Devletlerini parçalamada kullandıkları taktiklerde çok etkili olan General Sun- Tzu, 2500 yıl önce yazdığı "Savaş Sanatı" isimli kitapta kendi yöneticilerine şu tavsiyelerde bulunmaktadır: 

 

-Hasım ülkelerde iyi olan şeyleri gözden düşürün. 

 

-Hasım ülkelerin hakanlarının başarılarını küçük göstererek şöhretlerine gölge düşürünüz ve zamanı geldiğinde, kendi halkının onları hor görmesini sağlayınız. 

 

-Adi ve Aşağılık Kişilerin İşbirliğinden Yararlanın. 

 

-Düşman halkın kendi aralarında olan uyuşmazlık ve kavgalarım yayız. 

 

-Hasmınızın geleneklerini gülünç hale getiriniz. 

 

Türk toplumu üzerine uyguluyorlar. Önce sosyal şoklarla toplumun güvenlik duygusu ortadan kaldırılıyor. Bu ağır travmalarla milli duygularımız ve tepkilerimizi hazmettire hazmettire yok etmeye çalışıyorlar. 

 

TV ekranlarında pişkinlikle sırıtan siyasetçileri, akademisyenleri, gazetecileri görünce robot insan tiplerinin değişik yansımalarını görmek mümkün. 

 

Günün Sözü: Hırsı aklının ve çıkarı inancın önünde olan insan iblisin yoldaşıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Prof. Dr. Nurullah AYDIN