Prof.Dr.Esfender KORKMAZ

Tarih: 01.05.2025 00:04

Dünya ekonomisinde durgunluk var mı?

Facebook Twitter Linked-in

Küresel ekonomi ile ilgili olarak, orta ve uzun dönemli tahminler yapmak mümkün değildir. Bunun nedeni, ABD’de Trump ve Rusya’da Putin, Ortadoğu ve Asya’da siyasi islam, bazı ülkelerde ise otokrasinin tırmanmasıdır.

Bu dediklerim, içinde bulunduğumuz 2025 yılı için de karamsar tahminlere neden oluyor.

Aslında, son on yıla bakarsak, 2025 dünya büyüme tahminlerinde düşme var ve fakat henüz durgunluk düzeyinde değildir. (Aşağıdaki tablo ve grafik)

2019 da başlayan ve 2020 de artan pandemi nedeniyle küresel ekonomi 2020 de eksi büyüme yaşadı. Arkasından baz etkisi ile ertesi yıl 2021 de yüksek büyüme yaşadı. Şimdi 2025 yılında önceki yıllara göre büyüme biraz daha düşük kalacaktır.

2024 yılında Euro bölgesinde büyüme oranı 0,7 oldu. 2025 yılında ise İMF tahmini yüzde 0,8’dir. Almanya da büyüme 2024 yılında yüzde 0,2 oldu. 2025 yılında ise sıfır olması bekleniyor. Bu durumda Almanya durgunluğa girmiştir.

Çin’de büyümenin yüksek olması, gelişmekte olan ülkeler ortalamasını etkiliyordu. Ancak 2025’te Çin’de de büyüme oranı yüzde 4 olarak bekleniyor.

WTO 2025 yılında dünya ticaret hacminin yüzde 0,2 oranında daralacağını tahmin ediyor.

İMF, Dünya ekonomik görünümü Nisan 2025’te;

’Görünümdeki riskler aşağı yönlüdür. Artan ticaret gerginlikleri ve yüksek politika kaynaklı belirsizlik 2025 yılında büyümeyi daha da engelleyebilir. Değişen politikalar küresel finansal koşulların ve sermaye çıkışlarının ani bir şekilde sıkılaşmasına yol açabilir, özellikle gelişmekte olan piyasaları etkileyebilir. Demografik değişiklikler mali sürdürülebilirliği tehdit ederken, son yaşam maliyeti krizi toplumsal huzursuzluğu yeniden alevlendirebilir. Daha sınırlı uluslararası kalkınma yardımı düşük gelirli ülkeleri daha fazla borca ​​itebilir ve yaşam standartlarını tehlikeye atabilir. Bu kritik kavşakta, politikaların uluslararası iş birliğini teşvik ederken iç ekonomik istikrarı sağlayarak küresel dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olacak şekilde kalibre edilmesi gerekiyor.‘’ deniliyor.

Önce de söylediğim gibi, bilinçsiz ve demokrasi talebi düşük olan toplumlarda, otokrasinin tırmanması ve bu nedenle meydana gelen belirsizlik en büyük risktir.

ABD'nin uyguladığı yeni tarifeler, özellikle Asya ve Latin Amerika'daki gelişmekte olan ekonomiler üzerinde baskı oluşturmaktadır. ​

Birçok gelişmekte olan ülke, artan borç servis maliyetleri ve daralan mali alan ve popülist harcamalar nedeniyle, ekonomik büyümeyi destekleyecek yatırımları finanse etmekte zorlanmaktadır. ​

2025 yılında bir avantaj, petrol fiyatlarında düşüş beklentisidir. Bazı tahminler petrol fiyatlarının 63 dolara gerileyeceği şeklindedir. Ayrıca AB MB faiz oranlarını indirdi ve indirecek. Aynı şekilde FED’de enflasyon korkusuyla faiz oranlarını gecikmelide olsa indirecektir. Bunlar büyümeyi pozitif etkiler.

Aslında nereden bakarsak bakalım, dünyada demokrasi geriye düştükçe dünya ekonomik istikrarı da bozuluyor.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —