Prof.Dr.Esfender KORKMAZ


Enflasyon kadar enflasyon hesabı da düzenimizi bozdu

Enflasyon kadar enflasyon hesabı da düzenimizi bozdu


İTO ve TÜİK temmuz ayı enflasyon oranlarını açıkladı;

Temmuz ayı aylık enflasyon;

  • İTO geçinme endeksi yüzde 2,62
  • TÜİK TÜFE oranı yüzde 2,06

Temmuz ayı yıllık enflasyon;

  • İTO geçinme endeksi yüzde 42,48
  • TÜİK TÜFE oranı yüzde 33,52

Ocak Temmuz 7 aylık enflasyon;

  • İTO geçinme endeksi yüzde 23,80
  • TÜİK TÜFE oranı yüzde 19,08

Temmuz ayında konut fiyatları yıllık TÜFE’den daha yüksek yüzde 62,08 oranında, eğitim fiyatları ise yüzde 75,54 oranında arttı.

Konut fiyatlarının bu kadar yüksek artmasının sorumlusu devlettir. Devletin konut yapması ve maliyetinin altında evi olmayanlara uygun ödeme koşulları ile satması gerekir. Aynı şekilde yoksul kesime bedava veya ucuz kira ile konut tahsis etmesi gerekir. Muhalefet parti programında öncelik konut sorunu olmalıdır.

Eğitim bir toplumun geleceğini şekillendirir. Eğitim fiyatlarının enflasyonun iki katına yakın artışı, eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırır. Beşeri sermaye yatırımlarını köstekler. Kaldı ki Hükümetin buna göz yumması ve sürekli paralı eğitim izni vermesi, eğitim sistemini bilerek veya bilmeden etkisizleştirmektir.

TÜİK verilerine göre, temmuz ayı çekirdek enflasyonun (B) yüzde 1,82 ve Yİ-ÜFE’nin 1,73 oranında, aylık TÜFE‘den daha düşük çıkması, enflasyon eğiliminin düşüş yönünde olduğunu ifade ediyor.

Eğer siyasi ve jeopolitik alanda bir sürpriz olmazsa, yıl sonu enflasyon tahminler doğrultusunda yüzde 30 olarak gerçekleşir.

Aşağıdaki grafikte her yıl Temmuz ayı itibariyle, İTO ve TÜİK enflasyon verileri yer alıyor. TÜİK’in TÜFE oranı, 2021 yılına kadar İTO geçinme endeksinden daha yüksekti. Ne olduysa 2021 sonrası daha düşük çıkmaya başladı.

Neden, 2021 yılına kadar İstanbul enflasyonu daha düşük, 2021 yılından sonra ise daha yüksek oldu? Bunun makul bir izahı olmadığı için, TÜİK verileri tartışılıyor.

TÜİK TÜFE oranı İTO İstanbullular için geçinme endeksinden, yıllık bazda 9 puan yüksektir. 2025 başında İTO enflasyon hesabını değiştirdi. Ama yine de TÜİK’e göre 7 aylık fark yüzde 4,72’dir.

Düşünün ki, 2025 Dünya TÜFE ortalaması yüzde 5’tir. Dünya enflasyonla mücadele ediyor. ABD yüzde 2,7 oranında bir enflasyonu riskli olarak görülüyor. Bizde iki kamu kurumu arasında 9 yüzdelik puan yıllık enflasyon farkı var.

TÜİK tarafından açıklanan TÜFE verilerinin tartışmalı olması istikrarı daha çok bozdu.

  1. Güven kaybı oldu ve beklentiler bozuldu.

Ekonomik birimlerin (Yatırımcılar, tüketiciler, işletmeler) devlete olan güveni azaldı. Tüketici ve ekonomik güven endeksleri bu durumu daha net gösteriyor.

Verilere duyulan güvensizlik enflasyon beklentilerini kötüleştirdi. Panik oluştu ve fiyatlama davranışlarını bozdu. Enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdı. 2001 sonrası enflasyon daha kısa bir zamanda kontrol altına alınmıştı.

  1. Gelir dağılımı bozuldu, yoksulluk arttı.

Enflasyon olduğundan düşük gösterilirse , Devlet veya işverenler, işçi ve memurun hakkını gasp etmiş olurlar. Bu kesimin satın alma gücü düşer. Yoksullaşırlar.

  1. Yatırım eğilimi düştü.

Yüksek enflasyon dönemlerinde tasarruflar kısa vadeli finansal yatırımlara gider. Bu da kırılganlığı daha fazla artırır. Ama birde resmi veriler tartışılırsa, belirsizlik artar. Yatırımlar için fizibilite yapma olanağı kalmaz. Bunun içindir ki yerli ve yabancı yatırımcı için güven sorunu oluştu. Doğrudan yabancı yatırım sermeyesi artık gelmiyor.

  1. Faiz Politikası ve Döviz Kuru Baskısı:

Açıklanan TÜFE oranı yaşanan enflasyondan düşük kalırsa, reel faiz hesabı yapılamaz. Bu nedenle eksi reel faiz oluşur ve;

  • Mevduat sahibinden Bankalara satın alma gücü aktarılır.
  • Devlete borç verenler aynı zamanda devlete vergi gibi kaynak aktarmış olur,

Eksi reel faiz, yatırımcıların dövize, gayrimenkule ve altına yönelmesini hızlandırır.

  1. Ülke riski arttı.

Uluslararası ekonomik kurumlar (IMF, Dünya Bankası, OECD) şeffaf ve güvenilir veri talep eder. Türkiye’nin raiting notu yatırım yapılamaz spekülatif seviyededir. Verilerdeki tartışmalar ve şüpheler, ülkenin dış borç risk oranını (CDS) artırdı.

Ekonomik ve sosyal istikrar için, hem enflasyonla mücadele etmek ve hem de enflasyon hesabında şeffaf olmamız gerekir.