Enflasyonun ekonomik etkileri yanında sosyal etkileri de var. Yani enflasyon yalnızca ekonomik istikrarı değil, sosyal istikrarı da bozar. Ekonomik etkileri ölçülebilir ve fakat sosyal tahribatını hem ölçmek daha zordur hem de onarmak daha zordur.
Enflasyon parayı pula çevirir. Söz gelimi 2005 yılı ocak ayında paradan altı sıfır atıldı. En büyük banknot olarak 200 lira basıldı. O günkü 200 liranın bugün 27 Şubat 2025 karşılığı 5080 liradır. Merkez bankasının o gün en büyük banknotu olan 200 liranın aynı satın alma gücüne sahip olabilmesi için bugün 5000 liralık banknot bastırması lazımdır.
1990’lı yıllarda partilerden önce Türkiye, gerçeklerin konuşulduğu yıllardı. Rahmetli Demirel, 1991 yılında parti genel başkanlarının katıldığı bir programda;
“Türkiye'nin birinci sorunudur enflasyon. Hakikaten bugün, enflasyon dediğiniz halk günlük yaşar, halkın birinci sorunu geçim sıkıntısıdır. Esas enflasyon devletleri yıkan bir olaydır. Milletleri içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar, borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır. Onun için batılılar, enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler. Tek kollu canavar derler. Batı enflasyondan fevkalade çekinir” demişti.
Türkiye 1970 ile 2000 arasında da yüksek enflasyon yaşamıştı. 2001 krizinden sonra, 2003 yılından itibaren yüzde 10 dolayında kronik enflasyondan yaşadı. Sonrasında 2018 ve 2021 kur şokları ile yeniden yüksek enflasyon dönemine girdi. Dünyada enflasyondan dolayı en fazla zarar gören toplumuz.
Ekonomi yönetimi “dünyada da istikrar bozuldu” diyor ama gerçekte dünya enflasyonu çözdü. İMF’in 2024 küresel raporuna göre dünyada ortalama enflasyon;
1. Enflasyon gelir dağılımını bozdu. Halk yoksullaştı.
Halkın aşırı yoksullaşmasının bir nedeni, Türkiye’nin yoksullaşması, bir diğer nedeni de enflasyondur.
2003 yılından beri uygulanan dalgalı kur politikası ve yabancı yatırım sermayesi politikası, 2003 -2012 arasında aşırı sıcak para girişine neden oldu. TL değerlendi. Üretimde kullanılan ithal girdi payı arttı. Cari açık arttı. Bu nedenle Türkiye 2003 -2024 yılları arasında 733,3 milyar dolar cari açık verdi. Cari açık ülkeden kaynak ve servet çıkışı demektir. Bu nedenle ülke yoksullaştı.
TÜİK’in TÜFE endeksi, İTO geçinme endeksinden ve çalışanın asgari geçim seviyesinden daha düşük kaldı. İşçi ve memur yoksullaştı.
Varlıklı kesimler ile doğrudan devletle iş yapan bazı kesimler, yatırım araçları altın, gayrimenkul, gibi alanlara yatırım yaparak, enflasyondan korundular. Oligopol piyasa yapısı nedeni ile birçok firma enflasyon üstünde fiyat artışı yaptı ve enflasyonu avantaja çevirdi.
Sonuçta gelir dağılımı aşırı bozuldu;
TÜİK verilerine göre; 2005 ile 2023 yılarında;
2. Eğitimde fırsat eşitliği kalktı.
Eğitimin yatırım vasfını artırmak için yükseköğrenimde ve özellikle teknik eğitimde fırsat eşitliği olmalıdır. Yetenekli olanlar ne kadar geniş tabandan seçilirse, eğitimin yatırım vasfı o kadar yüksek olur.
Türkiye’de halk yoksullaştı; eğitim maliyetlerini karşılayamıyor. Paralı eğitimin enflasyon üstünde spekülatif artışı nedeni ile orta sınıfta paralı eğitime yetişemiyor.
Eğitilmiş işgücü siyasi ve sosyal nedenlerle ve işsiz kaldığı için Türkiye beyin göçü yaşıyor. Enflasyon dönemlerinde belirsizlik yüksek olduğu için fiziki yatırımlar düşük kaldı ve işsizlik devam etti.
3. Enflasyon her ülkede toplumsal stres yaratır ve suç oranları artar. Aile içi şiddet ve suç oranlarında artış olur.
Hükümetten yapılan açıklamaya göre, 2024 yılında 86 ton uyuşturucu yakalandı. 30 bin kaçakçılık operasyonu yapıldı. 572 suç örgütü açığa çıkarıldı.
2007 yılında 94bin219 olan boşanma sayısı, 2023 yılında nüfus artışından daha fazla aratarak 171 bin 881’e yükseldi. (TÜİK )
Enflasyonun toplumda yarattığı tahribat, kısa sürede önlenemez. Asırlar lazım.
Enflasyondan kurtulmanın yolu, kısa vadeli istikrar programı yapmak ve ülkede siyasi gerginliği düşürmektir