İstanbul Belediye başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu tutuklandıktan 19 gün sonra dün hâkim karşısına çıktı. Ancak hâkimler ve savcılar İmamoğlu’nun karşısına çıkmadı, çıkamadı. O nedenle de dünkü iki davası 16 Haziran’a ve 11 Temmuz’a ertelendi.
Bu durum davaların seyri konusunda bir fikir veriyor! FETÖ’nun kumpas davalarının çok kötü bir kopyası ile karşı karşıyayız. Silivri’deki daha ilk duruşma gösterdi ki elde İmamoğlu için hüküm verecek bir durum yok, dosya çevirecekler. Bu gidişle her yeni soruşturmayı eskisiyle birleştirip yığma yaparlarsa şaşırmayacağız.
Ergenekon davalarında tam 23 iddianame birleştirilmiş, böylece kimin neyle suçlandığı karmakarışık hale getirilmişti. Tutuklu sanıkların tümünün sorgusu bitmek üzereyken 15-20 sanıklı yeni bir iddianame getirilir, mevcutla birleştirilir, biraz daha uzatılırdı. Bunu Silivri’de hâkimlere şöyle anlatmıştık:
“İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola çıkıyorsunuz... Tabela: Ankara 350 km, bir saat sonra 250 km... Bir saat daha gidiyorsunuz, Ankara 400 km! Yargılamanın kendisi işkence haline geldi.”
***
Yukarıdaki örnekten yola çıkınca İmamoğlu’nu gerçek anlamda yargılamaktan kaçındıkları için benzer yollara başvurabilirler.
Ancak davaların içeriğine, suçlamalara ve İmamoğlu’nun verdiği yanıtlara bakınca İmamoğlu’nun yargılanan değil, yargılayan olduğunu söyleyebiliriz.
Dünkü ilk duruşma Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü içindeki duruşma salonundaydı. Her şeyden önce duruşmaların cezaevi içinde olması bile başlı başına bir adalet sorunu. İmamoğlu hücresinden çıkarıldıktan sonra tam 16 demir kapı geçerek mahkeme salonuna girdi ama hâlâ cezaevi içindeydi!
Über Nacht getragen – Effekt am Morgen unfassbar!
Diese Socken sind ein Muss für einen erholsamen Schlaf und gesunde Füße. Therapeuten empfehlen sie für ihre effektive Schwellungsreduktion und Schlafverbesserung.
Apothekenschau
20 Ocak’ta Ülke Politikaları Vakfı’nın düzenlediği “Hukuk ve Yargının Siyasallaşması” konulu konferansta konuşan İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in çocuklarının böylesi hukuksuzluklarla karşı karşıya kalmaması için çalışacaklarını söylemesi hakaret olarak algılandı. Daha İmamoğlu kürsüden inmeden soruşturma açıldı. Beş dakikada açılan soruşturmanın mütalaası üç aydır yazılamamış olmalı ki duruşma 16 Haziran’a ertelendi!
Dünün ikinci duruşması daha vahimdi. 2015 yılında Beylikdüzü Belediye başkanı iken bir ihale sonrasında kamuyu zarara uğrattığı iddiası davaya dönüştü. Dava açıldı, dosya bilirkişiye gitti. Mahkemenin atadığı bilirkişi raporunu verdi:
“İmamoğlu burada kamuyu zarara uğratmamış, kâr etmesini sağlamış!”
Bunun üzerine bir bilirkişi daha... O da aynı sonuca vardı! İlle de bir bilirkişinin su 100 derecede buzlaşır demesini istiyorlar. Olmayınca dava dokuzuncu kez erteledi. 11 Temmuz’da görülecek!
***
Özene bezene hazırlanmış ilk davalar böyleyse 23 Mart tutuklamasına konu olanları dört gözle bekliyoruz!
Dünün özeti ikinci duruşmadaki İmamoğluhâkim diyaloğu idi. Hâkim önündeki bilgisayarın ekranını dik tutunca, başı görünmez oluyor. Ya da hâkim başını bilgisayarın arkasına konumlandırıyor. İmamoğlu savunmasına başlarken soruyor:
- Böyle mi devam edeceğiz hâkim bey?
“Nasıl?”
- Yüzünüzü göremiyorum. Bilgisayar ekranı kapatıyor.
Hâkim ekranı indiriyor. İmamoğlu, hâkimin yüzüne bakarak savunma adı altında yargılamasına devam ediyor:
“İstanbul’u üç kez kazandığım için buradayım. Başka hiçbir suçum yok. Beni terörle ilişkilendirmeye kalkanın alnını karışlarım. Bana bakan Türk bayrağını görür, Atatürk’ü görür.”
Davanın, davaların özeti bu!
Başka yorum yok!