Konuk YAZAR

Tarih: 06.03.2025 00:13

İşte Atatürk’ün Büyük Orta Doğu Projesi

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Amerika’nın eş başkanları ile oluşturduğu Büyük Ortadoğu Projesi uygulanmaya devam ediyor.

 

AKP’liler, Hüda Par ve DEM’liler Öcalan’a af ve sonrası ortaya koyacakları projelerinin ipuçlarını her vesile ile ortaya koyuyorlar.

 

Tarihten ve devletimizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ten ders aldılar mı? Hayır.

 

Şartlarını dün yazmıştım Sevr antlaşmasından da ders aldılar mı? Hayır.

 

O halde der almaları için hatırlatayım.

 

Mustafa Kemal Paşa'nın tarihi Büyük Ortadoğu Projesi vardı.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı günlerde gizli oturumların birinde Mustafa Kemal Paşa kurutuluş savaşı ile ilgili olarak dış ülkeler ile yapılan temaslar hakkında milletvekillerine bilgi vermiştir.

 

Orduyu ve milleti örgütlemeye çalışırken Kemal Paşa'ya Suriyeliler ve Iraklılar başvurmuşlar.

 

İngilizler Irak’ı Fransızlar da Suriye’yi işgal ettikleri için Mustafa Kemal’e diyorlar ki;

 

    “Sizinle beraber biz de kurtuluş savaşına girelim.”

 

Mustafa Kemal mecliste milletvekillerine diyor ki?

 

    “Irak'ta İngilizlerin muamelesi Irak halkının gönlünü fena halde kırmıştı Biz kendileriyle temas aramadan evvel onlar bizimle temas aradı.

 

Genellikle Osmanlı Devleti'nin bir parçası olmayı kabul ettiler fakat biz onlara Suriyelilere söylediğimiz görüşü söylemekten başka bir şey yapmadık onlara dedik ki;

 

Kendi dahilin de kendi güçleriniz de ve kendi varlığınızla bağımsızlığını sağlamaya çalışınız biz de her şeyden önce kendi bağımsızlığımızın sağlanmasına çalışıyoruz.

 

Bağımsız devletler olmamızdan sonra birleşmemiz için hiçbir engel kalmaz. Federasyon ya da Konfederasyon şeklinde birleşilir.”

 

O günlerde İngiliz istihbaratı da boş durmamaktadır.

 

Verdikleri raporlarda Halep'teki ve Şam’daki çok sayıda Müslüman devletlerinin mandası altında kalmaktansa Türkiye ile birleşmeyi tercih ettiklerini belirtiliyorlar.

 

Petrol bölgeleri, Musul, Süleymaniye ve Kerkük sorun oluyordu.

 

İngiltere buraları sömürgesi Irak'a devralmak istiyordu.

 

Türkiye buna karşı çıkıyor ama Mustafa Kemal “önce Lozan’ı imzalayalım” diyor ve 1924’te imzalanıyor.

 

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tapusu alınıyor.

 

Haliç Konferansı toplanıyor ama Musul meselesi halledilmiyor.

 

Sorun o zamanki Milletler Cemiyetine yansıyor ve Türkiye aleyhine bir karar alınıyor.

 

Türkiye aleyhine bu karar Musul'un Irak'a yani İngilizlere terk edilmesidir.

 

Mustafa Kemal Paşa’nın tavrı ile Türkiye bu kararı tanımıyor ve “orası bizimdir” diyor.

 

İngilizler bu kez verdikleri ültimatomda Hakkâri vilayeti için şöyle diyorlar;

 

    “Nesturî Hristiyanları var orası Müslüman değildir.”

 

Bu küstah ültimatom Mustafa Kemal tarafından şiddetle reddediliyor.

 

Türkiye Savaşı göze almıştır. Musul için böyle bir durum karşısında ne olacaktır?

 

Böyle bir durum karşısında hiç beklenmedik bir şey olur.

 

Mustafa Kemal Paşa'nın en çok güvendiği ve İstiklal savaşını beraber yaptığı generallerin bir kısmı böyle bir savaş ihtimali belirince görevlerinden istifa ederler.

 

17 Kasım 1924’te Kâzım Karabekir, Rauf (Orbay) Bey, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Refet (Bele) Paşa ve Adnan (Adıvar) Bey’in öncülüğünde, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Cumhuriyeti tarihinin ilk muhalefet partisi olarak kurulur.

 

Bu parti Mustafa Kemal’den yana değil daha çok batılı ülkelere yakın davranır...

 

Mustafa Kemal Paşa buna şiddetle karşı çıkar aralarında çok ciddi sorunlar olacağı sırada da İngilizlerin kışkırtması devreye girer.

 

Kürt Emirliği'ne bağlı Hristiyan topluluğu Nasrutiler Patrikleri Marşemun önderliğinde Irak’a bağlanması için isyan başlatır. (7 Ağustos - 26 Eylül 1924)

 

Şeyh Said ve yandaşları ise “şeriat isteriz" diye isyan ederler. (Şubat - Nisan 1925)

 

Mustafa Kemal Paşa her iki isyanı da bastırır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kendisini fesheder.

 

Mustafa Kemal Paşa'ya o kadar tepki duyarlar ki bu bir öfke ve kinin arkasından onu öldürme teşebbüsü gelir.

 

Bu yaşananlar göz önüne alınırsa Mustafa Kemal’i öldürme teşebbüsünün arkasında kimlerin olduğu açıkça bellidir.

 

Mustafa Kemal Paşa'nın bağımsız ülkeler topluluğunun oluşturacağı Büyük Orta Doğu Politikası da hedef alınmıştı

 

Amerika ve İngiltere başta olmak üzere emperyalist ülkeler Mustafa Kemal’in Orta Doğu’da bağımsız devletler politikası yerine kendilerine bağımlı ülkeler yaratmak peşindedir.

 

1937'de Hatay meselesi çıkar.

 

Mustafa Kemal hastadır ve bir toplantı yapar.

 

Bir tarafına Sadabat paktının Genelkurmay başkanlarını toplamıştır bir tarafına Balkan paktının Genelkurmay başkanlarını toplamıştır.

 

Karşısındaki Fransız sefirini şöyle söyler:

 

    “Ben muhterem milletinizin ve şerefli ordunuzun kıymetli kudretli vasıflarını takdirle sitayişle bilirim onlara bu şuurla dostluk elimi uzatmak istiyorum.

 

Onlar da benim dostluğumun değeri olduğunu bilmelidir buna aynı ehemmiyetle mukabele etmelidir.

 

Benim talebimi reddetme ihtimalini tasavvur edemiyorum. Hatay Türkiye'ye aittir.

 

Sizin gücünüz yok bizim gücümüz var. Gerekirse biz bunu kullanırız.

 

Hepimiz Müslümanız, yemin ederim ki namusum üzerine söylerim ki bırakmam.

 

Temenni ederim ki Fransız hükümeti aklını başına toplasın.

 

Olmazsa cumhurbaşkanlığından istifa ederim arkadaşlarımla beraber gizlice sınırı geçer Hatay'da gerillaya başlarım.”

 

Ve Hatay kazanılır.

 

Amerika’nın ve yandaşlarının Büyük Ortadoğu Projesi bakın neye mal oldu;

 

İsrail ve Amerika’nın Suriye’si ile Amerika’nın Libya’sı ve Irak’ı…

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Ortadoğu Projesinin özeti ise şudur:

 

    “Yurtta sulh, cihanda sulh…”

 

Sevr’e dönelim diyenler defolup gitsinler Atatürk Cumhuriyetinden…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Orhan UĞUROĞLU(Yeniçağ)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —