Atilla ÇİLİNGİR editör kısıtlı


KIRILMADIK NE KALDI? - 40

KIRILMADIK NE KALDI? - 40


... Dünden devam

Eskişehir Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın ‘Haliç’te Yaşayan Simon’lar İsimli Kitabı:

Ağustos ayında Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın, Fethullah Gülen Cemaatinin devlet içinde örgütlenmesini konu alan,

‘’Haliçte Yaşayan Simonlar; Dün Devlet, Bugün Cemaat’’ isimli kitabı, gündeme bomba gibi düştü.

Avcı, kitabın yayınlanmasından kısa bir süre sonra ‘’Devrimci Karargâh’’ soruşturması kapsamında tutuklanarak, ertesi gün Silivri’ye gönderilmiştir. Avcı, bu kitapta anlattıklarıyla, cemaatin çok tepkisini çekmiştir.

Hanefi Avcı, bu kitabında; İlk kez iktidar-cemaat ilişkilerini, hem de emniyet teşkilatında önemli görevlerde bulunan birisi olarak, bizzat kendi kalemiyle anlatılıyordu.

Okullarda türban yasağının kaldırılmasının ilk uygulaması ve Başbakan Erdoğan’ın Beşiktaş’taki çalışma ofisinde gerçekleştirdiği ‘Dolmabahçe Buluşmaları’ kapsamında rektörlerle yapmış olduğu toplantı sırasında yaşanan olaylar:

Uzun süreden beri türbanın okullarda ve kamu alanlarında kullanılması konusunda süregelen tartışmalar; 2011 öğretim yılının başında son bulmuş. YÖK’ün getirdiği yeni bir uygulamayla, türban üniversitelerde serbest olmuştur.

Bu uygulamayla, Başbakan, kendisine oy veren milyonların bu husustaki beklentilerine yanıt vermiş oluyordu.

Uzun zamandan beri hükümetle gerilim yaşayan HSYK’nın (Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu) 7 üyesi 11 Ekim’de istifa etti.

Bu istifaların ardından Adalet Bakanlığının hazırlamış olduğu liste, 6 gün sonra yapılan seçimlerin ardından 2010 yılı adli ve idari yargı sonbahar kararnamesinde uygulanacak prensipleri açıkladığında; YARSAV (yargıçlar ve savcılar vakfı) kurucu başkanı, Ömer Faruk Eminağa oğlu bu süreci: ’Faşizmin ayak sesleri’’ olarak yorumluyordu..!

Başbakan Erdoğan’ın yılın sonunda Aralık ayında ‘Dolmabahçe Buluşmaları’ kapsamında, Beşiktaş’taki, çalışma ofisinde rektörlerle yapmış olduğu toplantıyı protesto eden öğrencilere karşı güvenlik güçleri çok şiddetli müdahalede bulundu. Göz yaşartıcı bomba ve biber gazlarıyla etkisiz hale getirilen protestocu gençler arasında bulunan 19 yaşındaki Ezgi Özen bu kargaşada polisten yediği tekmeler sonucunda bebeğini düşürdüğü haberi basına yansırken, aynı haberler arasında 13 öğrencinin de gözaltına alındığı belirtiliyordu…

Polisin bu olayla ilgili olarak yapmış olduğu açıklama ise çok ilginçti! Çünkü biber gazının, ‘’Öğrencileri sakinleştirmek için kullanıldığı’’ ifade edilmişti.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım 2010 yılının öne çıkan olaylarına baktığımızda:

Ülke genelinde, giderek gerilen bir siyasal hava, insanlarımızın yaşanan olaylar karşısında oluşan, davranış biçimlerine de yansıyan,  bir kutuplaşma oluşmaya başlamıştı adeta!

Bu çok tehlikeli, tehlikeli olduğu kadar ülkemizin tüm olumlu dinamikleri üzerinde kara bulutlar oluşturacak kadar da önemliydi!

2011 yılında yapılan genel seçim süreci, bu süreçte MHP’de yaşanan kaset olayı, seçim propagandalarında yaşanan ilginç olaylar ve seçim sonuçları:

2010 yılında yapılan Anayasa referandumundan, halkımızın %58’lik onayı ile çıkan AKP iktidarı, 2011 yılında yapılacak genel seçimler stratejisini; ‘Yeni bir Anayasa yapma’ üzerine kurmuştu.

İktidarın bu seçimlerdeki söylemleri; yenilenecek Anayasanın,‘Özgürlükler Anayasası’ olacağı yönündeydi.

Bu seçimler öncesinde Güneydoğu illerimizden bağımsız adaylarla seçimlere gireceğini açıklayan BDP’nin adaylık müracaatı yapan birçok adayın bu müracaatları, YSK tarafından kabul edilmedi. Daha sonra bu parti almış olduğu bu kararı değiştirmek zorunda kaldı.

2011 seçimlerine büyük bir umutla hazırlanan MHP’de Yaşanan Kaset Olayı:

Bu seçimlere çok kısa bir süre kala, MHP; aynen CHP genel başkanının maruz kaldığı bir ‘kaset skandalı’ ile karşı, karşıya kaldı!

Partinin yönetiminde görev alan isimlerden bazılarının özel görüntüleri internet ortamına düşünce, MHP genel sekreteri de dâhil olmak üzere 5 kişi istifa etmek zorunda kaldılar.

Devam edecek...