İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki hava saldırısında, evleri yıkılan 9 yaşındaki Meryem Sabah’ın kolu koptu. Babası, küçük kızını, bölgedeki Aksa Şehitleri Hastanesi’ne götürdü. Iraklı Sinir Cerrahisi Uzmanı Muhammed Tahir, hastanenin acil servisinde, yaralılara arasında dolaşırken Meryem’i gördü ve babasına, “Çocuğun kolu nerede?” diye sordu... Babası, “enkaz altında kaldı” deyince, “Gidin bir bakın, bulabilirseniz buraya getirin” dedi. Baba, umutsuzca “getirmeye çalışırız” diye cevap verdi ve ailesinin diğer fertlerini, enkaza gönderdi. Dr. Tahir, sonraki süreci şöyle anlattı:
“Çocuğun ailesi bir süre sonra kopmuş kolu getirdi. Bölgede dondurucu bir hava söz konusu idi ve kesilmiş kol da soğuktu. İnceledim ve yeniden kaynayabilecek durumda olduğunu gördüm. Başarılı bir operasyonla çocuk koluna kavuştu. Yalnız, saldırıda kullanılan kimyasal maddelerden dolayı, ameliyatla dikilen kol, iltihaplanabilir... Takip ediyoruz. Gazze'de görev yaptığım beş aylık süre içinde çok zor durumlarla karşılaştım. Tıbbi malzeme veya personel eksikliği yüzünden insanlar ölüyor.”
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 818'i çocuk, 12 bin 287'si kadın olmak üzere 45 bin 854 Filistinli öldü, 109 bin 139 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü var ve halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
***
Anadolu Ajansı haberinden naklettiğim bu olay, bana Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirindeki, “Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; / O ne müthiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer... / Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, /Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak. /Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller /Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller / Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere, / Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre / Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler... /Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!” dizelerini hatırlattı.
Akif’in belirttiği gibi Çanakkale’deki bu büyük saldırılara karşı direnen kahraman bir ordu vardı. Gazze’de ise İsrail ordusu havadan sivil halkın üzerine bomba yağdırıyor ama karşılarında ordu yok, hiçbir direnç yok. İlk saldırıyı başlatan ve sivilleri rehin alan Hamas’ın, sığındığı tünellerden, hava saldırılarına karşı yapabileceği bir savunma yok.
İsrail, ABD’nin verdiği destek ve silahlarla Gazze’de sivil halkı katlediyor, etnik temizlik yapıyor, soykırım yapıyor...
***
İsrail, Hamas saldırısı bahanesiyle başlattığı Gazze soykırımına aralıksız devam ederken, Hamas ve Hizbullah liderlerine suikast yaptı, Lübnan’a saldırdı, direnci kırılan Hizbullah, Suriye’de de etkisiz kılındı. Bu arada, CIA yetiştirmesi Colani önderliğinde İdlib’de, Cumhur İttifakı politikası ile Türkiye’nin koruması altında kuvözde bekletilen El Kaide/IŞİD/El Nusra’dan derleme HTŞ örgütü, harekete geçirildi. Rusya ve İran kuvvetleri, sahadan çekildi. Suriye ordusu savaşmadı ve HTŞ, Şam’ı ele geçirerek devlet oldu!
Suriye’nin merkezi, bir terör örgütüne teslim edilirken, diğer terör örgütü PKK/PYD/YPG’ye de “IŞİD’le savaşıyor” diye meşruiyet tazelemek için ABD ordusu görevlilerine IŞİD markalı eylemler yaptırıldı. Öyle ki Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Donald Trump ile görüştükten sonra “Türkiye şimdi, bizimle beraber çalışanlara karşı savaşıyor. IŞİD'le bağlantılı gruplarla beraber çalışıyorlar" diyerek Türkiye’yi suçladı. Daha sonra da “IŞİD ile mücadelede SGD’ye destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
Oysa HTŞ’yi yani IŞİD’i hep birlikte destekliyorlar!
***
Suriye’de bir terör örgütünü, Türkiye’yi de kullanarak Suriye devletinin başına getirdiler, şimdi de ABD’nin yetiştirdiği 100 bin kişilik ordusu bulunan diğer terör örgütünü Suriye devletine ortak etmeye çalışıyorlar. Böyle bir durumda, Suriye PKK devleti haline gelecek...
Abdullah Öcalan’ın, serbest bıraktırılması, devlet aklı ama ABD devletinin aklı! Herhalde terörist başını Suriye’deki PYD devletine başkan yapacaklar! Bunun için İyi Parti dışında Meclis’te grubu bulunan bütün partileri, iktidarını, muhalefetini seferber ettiler!
Gazze’de küçük Meryem’in kopan kolu yerine dikildi ama soykırım devam ediyor. Meryem de her an öldürülebilir.
Suriye’de ise Türkiye’nin karnı deşiliyor; Tayyip Erdoğan, hâlâ Suriye’de yaşananları, “halk devrimi” ve “muhteşem bir zafer” olarak gösteriyor... Kimin zaferi?
Arslan BULUT(yeniçağ)