Konuk YAZAR


Kürecik, İsrail’i gözetleyebilir mi?

İsrail’in İran’a saldırmasından bir hafta önce “Norveç'te evinin bahçesine dev bir gemi giren adam, komşusunun zili çalmasına rağmen kapıyı açmadı,


 

İsrail’in İran’a saldırmasından bir hafta önce “Norveç'te evinin bahçesine dev bir gemi giren adam, komşusunun zili çalmasına rağmen kapıyı açmadı, komşu telefonla arayınca bahçeye baktı! Türkiye’nin bahçesine giren BOP gemisine rağmen çok kimse parti taassubuyla gerçekleri duymak bile istemiyor...” yorumu yapmıştım. Aslında BOP gemisi, Afganistan’a girdi, Irak’a girdi, Libya’ya girdi, Mısır’a, Tunus’a, Körfez ülkelerine ve Suriye’ye girdi ama hala derin uykuda olanlar var.

 

Son olarak, önde İsrail görünse de BOP gemisi havadan İran’a girdi, Türkiye hala uyanmadı...

 

***

 

Türkiye’yi yöneten kadrolar, bütün bu süreçlerde ABD’nin istediği doğrultuda hareket ederek, Türkiye’nin bindiği dalları kesti. Kaosa sürülen ülkeler, Türkiye’nin ön veya arka bahçesidir.

 

Adı geçen ülkeler, BOP adına birer birer düşürüldükçe, Türkiye’nin etrafındaki doğal savunma duvarları yıkılmış oluyor. Birilerinin gerçekleri önceden görerek paylaşması yeterli olmuyor! İşin ilginç tarafı, Türkiye’nin kuşatılmasına içerden yardımcı olunuyor.

 

Yazılarını benimle de paylaşan Deniz Selçuk’un belirttiği gibi “Amerika’nın her istediğini yaptıktan sonra bile hala Amerika’ya ve emperyalizme karşı savaştığını falan zanneden İslamcı tipler var.”

 

Sadece bu da değil, sözde İslamcı, özde Büyük Orta Doğu Projesi’nin hizmetkârı olan kadroları ayakta tutanlar da hâlâ milliyetçilik iddiasını sürdürebiliyor!

 

Dolayısıyla bırakın geniş halk kitlelerini, okuryazarlığı iyi seviyede olanlar bile ideolojik kamplaşmanın eseri olarak “şartlı refleks” gösteriyor, gözünün önünde yaşanan olayları doğru algılayamıyor. Öcalan’a “kurucu önder” denilmesine, “yeni bir milli kimlik”ten bahsedilmesine ses çıkarmıyor!’

 

***

 

İletişim Başkanlığı Dezenformasyon Merkezi ise “Kürecik radar üssünden elde edilen verilerin, NATO müttefiki olmayan İsrail ve benzeri ülkelerle paylaşılması kesinlikle söz konusu değildir. Aksi yönde yürütülen kara propaganda, şayet bir gaflet ürünü değil ise ancak 5. kol faaliyeti kapsamında değerlendirilebilecek yıkıcı eylemlerdir. Buna ilaveten ülkemizin iç ve dış güvenliği ile ilgili kamuoyunu yanıltıcı bilgilerin alenen paylaşılması TCK 217/A uyarınca da suçtur. Türkiye, İsrail'in Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmaya dönük faaliyetlerine karşıdır ve bu yöndeki eylemlerine herhangi bir destek vermesi asla söz konusu değildir. Türkiye bu yaklaşımını, NATO içerisinde de sergilemekte ve İsrail'in NATO tatbikatlarına katılımına karşı da gerekli tavrı almaktadır." diye açıklama yapıyor.

 

Bu açıklama, Türkiye’nin hedef olmaması için yapılmış olabilir ama merhum Süleyman Demirel, “NATO demek, ABD demektir” derdi. NATO ABD çıkarlarına göre işliyorsa, Trump da İsrail’i korumak için ne gerekiyorsa yapacaklarını açıklıyorsa; başka söze gerek var mı?

 

Bu konularda uyarıda bulunanlara suç isnat etmek doğru değildir. Elbette Türkiye; İran dahil etrafındaki bütün askeri faaliyetleri takip etmelidir ama Kürecik, mesela açıklamada denildiği gibi “Türkiye’nin ulusal güvenliği ve NATO müttefiklerinin korunması amacıyla” İsrail’i gözetleyebiliyor mu?

 

Kaldı ki NATO'nun resmi sitesine göre, Kürecik radarı, Lizbon zirvesinde 2010 yılında alınan karar gereği, 2012 yılında “NATO'nun balistik füze tehditlerine karşı koruma misyonunun bir parçası” olarak kurulmuştur.

 

Devam eden savaşta balistik füze fırlatan da İran’dır!

 

Gerçi İran, İsrail’deki sivillerin sığınaklara gidebilmesi için füze gönderdiğini önceden açıklıyor zaten. Bu durumda, Kürecik, şu günlerde, İran’ın verdiği bilgiyi teyit etmeye yarıyor!

 

***

 

İsrail, bunun dışında istihbarat faaliyeti sonucu, sınırı, kendi sınırından 2308 kilometre ötede bulunan İran’ın komutanlarını, bilim adamlarını, çok içerde; Tahran’da veya diğer şehirlerdeki evlerinde, nokta atışla, yatak odalarında öldürebiliyor!

 

Aslında bu istihbarat faaliyeti de çok büyütülüyor; İranlı komutanların ve bilim adamlarının cep telefonlarının tespit edilmesi, gece yarısı evlerinde bulunacakları için aynı zamanda yer tespiti demektir! Asıl istihbarat faaliyeti, İsrail’in, dron parçalarını, İran’da birleştirmesidir.

 

Bütün bu konularda Türkiye’yi yönetenleri uyarmak, her Türk vatandaşının görevidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arslan BULUT(Arslan BULUT)