Konuk YAZAR

Tarih: 30.04.2025 00:06

Ümit Özdağ, Devlet Bahçeli ve Haçlı Seferi!

Facebook Twitter Linked-in

 

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak 2025'te, Antalya'da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda, “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AKP'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” dediği için “cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla Ankara'da gözaltına alınmış ama Kayseri olaylarından yedi ay sonra düzenlenen belgeyle "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek"le suçlanmış ve tutuklanmıştı.

 

Ümit Özdağ hakkında "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bu davada tutuksuz yargılanan Özdağ, 30 sayfalık savunma yaptı.

 

***

 

Özdağ, savunmasında AKP döneminde yapılanları neden “Haçlı Seferi” olarak gördüğünü açıklarken, "Erdoğan’ın; FETÖ’nün, Türk Devleti’nin harimi ismetine girmesine müsamaha gösterdiklerine ve FETÖ’ye, her istediklerini verdiklerine yönelik itirafları ile 15 Temmuz sonrası yargılama süreçleri ve devlet kurumlarınca yapılan tespitler; bu Haçlı casus örgütünün, Türk Devletine büyük zararlar verdiğini göstermektedir. Erdoğan ve resmi makamlar sözlerimi doğrulamıştır. Hiçbir Haçlı Seferi, Türk Devleti’nin içine sızamamış, Türk Devleti’nin maneviyatını bozmaya yeltenememiştir.

 

Bu yanlış politikaların, bütün Haçlı Seferlerinden daha fazla, Türk Devleti’ne zarar verdiğini söyledim. Çünkü Haçlı Seferleri, Anadolu’ya dışardan, Avrupa’dan geldi. Ancak son Haçlı Seferi FETÖ, Anadolu’dan bir beşinci kol olarak ülkemize saldırdı. Erdoğan, son Haçlı Seferi olan FETÖ’ye karşı önlem almakta çok gecikmiştir.

 

2003 yılında, MGK’da, FETÖ’nün bir Haçlı Seferi casus örgütü olduğu konusunda yapılan uyarıyı ciddiye almayan Erdoğan; 2015’e kadar, Türk Devleti’nin ve sonunda Ak Parti iktidarının, en yakın mesai arkadaşlarının hedef alınmasının önünü açmıştır." dedi.

 

***

 

AKP döneminde yapılanları Haçlı Seferi olarak nitelendiren ilk siyasetçi Ümit Özdağ değil, bugünkü tek adam yönetiminin temelini atan Devlet Bahçeli’dir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 9 Kasım 2009 konuşmasında, “Hepiniz rezalete tanıksınız. Adına açılım denilmiştir, eli kanlı PKK, omuzlarda gezdirilmiştir. AKP ve PKK el ele tutuşmuştur. Güneydoğulu kardeşlerim PKK ile bir tutulmuştur. AKP’nin PKK açılımı, Türkiye’nin önüne konan uçurumdur. Ahlak, namus, vatan, bayrak, şeref ve haysiyet uçuruma düşmektedir. Türkiye dizlerinin üstüne çöktürülmüştür. Türk milleti öz vatanında boğulmak istenmektedir. Bayrak gönderinden indirilmek istenmektedir. Çok şükür millet gerçekleri görmüştür. Milletimize hazırlanan mayınlar ellerinde patlamıştır. Başbakan ve ‘kötü adamları’ sinmiştir. İmralı, Kandil, Peşmerge, Amerika ve Erdoğan’ın oyunu bozulmuştur.

 

Bu tam bir hesaplaşmadır. Taşeronu AKP ve Erdoğan’dır. Türk milleti ile bin yıldır kapanmamış tarihi bir hesaptır. Anadolu’yu kaybetmiş Bizanslı Diyojen’in, Alparslan’la 938 yıllık hesabıdır. Haçlı Komutanı Komnenos’un, Kılıçarslan ile 913 yıllık hesabıdır. İstanbul’u kaybeden Konstantin’in, Sultan Fatih’le 556 yıllık hesabıdır. Ayağa kalkmış Anadolu’dan defolup gitmiş yedi düvelin, Mustafa Kemal’le 87 yıllık hesabıdır. Yıkım anlaşması Sevr’in, kuruluş anlaşması Lozan’la hesaplaşmasıdır. Bunun adı ve tanımı 9. Haçlı seferidir. Tarih, millet, İslam, vatan, Türkçe yargılanmaktadır. Ve ne üzücüdür ki ilk kez, bizden görünüp bizden olmayan birilerini bulmuşlardır. İşbirlikçileri içimizdedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, başka başkentlerde yazılmış, kan, gözyaşı, zulüm ve acıya neden olan senaryoların bölgemizdeki teşrifatçısıdır.” demiştir.

 

***

 

Tayyip Erdoğan ise Bahçeli'nin 9 Şubat 2010’da tekrarladığı "9. Haçlı Seferi" suçlamalarına "AK Parti'yi haçlı ordularına benzetecek kadar densiz bir yaklaşım... Ne demek bu ya? Yani, bu çatının altında, bu ülkede demokrasi mücadelesi veren, bu milletin oylarıyla iktidara gelmiş olan bir partiyi sen nasıl böyle çirkin benzetmeyle ortaya koyar, ifade edersin?" cümlesiyle cevap vermiş ve böyle giderse Bahçeli'yi ciddiye almayacağını söylemişti.

 

Tabii bu sözlerinden dolayı Bahçeli'ye dava açmak kimsenin aklına bile gelmemişti...

 

Ümit Özdağ'ın 19 Ocak 2025 konuşması, Devlet Bahçeli'nin 9 Şubat 2010 konuşması ile özde aynıdır. Bahçeli, 2010'da birinci açılım sürecini dokuzuncu Haçlı Seferi olarak gösterirken, 2024’te “Abdullah Öcalan, PKK'yı lağvettiğini açıklasın. Gelsin Meclis'te konuşsun” diyerek ikinci açılım sürecini başlatan kişi oldu.

 

“Haçlı Seferi” davası; olayların millet tarafından doğru anlaşılması bakımından hayati derecede önemlidir...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arslan BULUT(Yeniçağ)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —