ABD Başkanı Trump kendini kral ilan edip haykırdı:
- Kral çılgın!
Bu aşamadan sonra ne olursa şaşırmamak gerekir. Meydan okumaktan bildiğini okumaya, canına okumaktan hariçten gazel okumaya kadar çok okumalı bir döneme girdik.
Trump kendisini aratacak kadar çılgın bir takım kurmuş, onun eksik bıraktıklarını tamamlıyorlar.
20. yüzyılın ilk yarısı iki büyük dünya savaşıyla geçti. İkinci yarısı uzun bir soğuk savaş dönemiyle geçti. 21. yüzyılın ilk çeyreği bitti, hâlâ adını koymakta zorlanıyoruz. ABD 2000’lerin başında, “Yeni Amerikan Yüzyılı” demişti. Biz de, “Doğru, yeni Ameri-kan yüzyılı oldu” demiştik! ABD’nin gelip giden başkanları iddialı hedeflerle bunu gerçekleştirmeye çalıştılar. Ancak onlarca yıldır kurulu düzenin üzerine fazla bir şey koyamadılar. Trump’ın ikinci kampanyasının da ana teması şuydu:
Amerika’yı yeniden büyük yap!
Trump büyük bir şeyler yapmaya niyetli ama hiçbir kural tanımadan nereye kadar?
***
Yukarıdaki, “Nereye kadar” sorusunun üç sorulu yanıtı var:
Çin’e kadar mı? AB’ye kadar mı? Dünya yuvarlak mı?
Çin daha çok “yumuşak güç” diyebileceğimiz yöntemlerle kımıl kımıl ilerliyor. Her kıtada hareket halinde. “Bir Kuşak Bir Yol” projesiyle Çin merkezli altı hattan dünyaya açılıyor. Trump’ın göz koyduğu Panama Kanalı’ndan geçen her 100 gemiden 77’si Çin’e ait. Sadece bu bile her şeyi ifade ediyor.
AdAkbank
25.000 TL Taksitli Avans Fırsatından Yararlanmak İçin Hemen Başvurun
Anında Onaylı Axess Kredi Kartı
İlk Kez Axess'e Başvur, %0 Faizli Taksitli Avans Fırsatını Kaçırma
25.000 TL Taksitli Avansı Hemen İnceleyin
%0 Faizli 25.000 TL'ye Varan Taksitli Avans İçin Axess'e Başvurun
İlk Kez Axess'e Başvur, %0 Faizli Taksitli Avans Fırsatını Kaçırma.
ABD, bütün “küçük” sorunları çözüp Rusya’yı yanına, AB’yi altına, Çin’i karşısına alıp yürümek istiyor.
Çin sabırla, Trump hırsla ilerleyecek. Hangisinin içinde daha çok akıl varsa o kazanacak. Ya da yolun belli bir yerinde barışacaklar, dünyanın üzerinde birlikte tepinecekler.
AB, Sovyetler Birliği’nin 1991’deki çöküşünden sonraki süreci kullanamadı. Ağzına yüzüne bulaştırdı. Doğu Bloku’ndan kopan Avrupa ülkeleri hemen iki hedef edindi:
Güvenlik için NATO’ya girmek, ekonomi ve demokrasi için AB’ye girmek.
AB bu ülkeleri arasına alıp genişleme sürecine girerken ne hayaller kurulmadı ki! AB’nin ortak bir cumhurbaşkanı olacaktı, Avrupa ordusu kurulacaktı!
Trump, “NATO gereksiz, AB bize yük” deyince paçalar tutuştu, çıkış arıyorlar.
***
Türkiye’nin konumu öteden beri bütün değişimlerden etkilenen bir odakta. Soğuk Savaş bitiminde, “Türkiye ileri karakoldu. Bu özelliği kalmadı” yorumları yapıldı ama süreç farklı işledi. ABD, 30 yıldır Türkiye’yi ileri karakoldan öte neredeyse merkez karakol olarak kullanmak istiyor. Başta 1 Mart tezkeresi olmak üzere bu tür fiili işgale kadar varabilecek kuşatmalara dur dendi.
Bugün daha farklı bir tablo var.
Sorunlarla ve fırsatlarla dolu bir döneme girdik.
AKP iktidara geldiğinde AB’ye tam üyelik toplumun yüzde 70’inin, “Ne güzel olur, hemen” dediği bir hedefti. AKP bu rüzgârı kullandı, son kullanma tarihi dolunca, bu süreçle alabileceklerinin bittiğini görünce iş terse döndü.
AB güvenlik duvarına çarpınca aklına Türkiye, Türk ordusu geldi!
Erdoğan da hemen konunun üstüne atladı. İktidar, diplomat aklını gereksiz görüp boşalttığı için yeni dönemi “Önemimiz arttı” nakaratlarıyla karşıladı.
AKP aklıyla bu süreci yönetmek zor.
35 yıldır aranan yeni dünya düzeni, “gücü gücüne yetene” düzensizliğine döndü.