Prof.Dr.Esfender KORKMAZ


Zenginler ve yoksullar dünyası

Zenginler ve yoksullar dünyası


Dünyada gelir dağılımı öteden beri bozuktur. Gelir dağılımını gösteren Gini katsayısı sıfır ile bir arasında bir değerdir. Bire yaklaştıkça yani büyüdükçe daha adil gelir dağılımının olduğunu, sıfıra yaklaştıkça yani küçüldükçe, daha bozuk bir gelir dağılımının olduğunu ifade eder.

Gini katsayısı ölçeğinde dünyada gelir dağılımında 1900 ile 1980 yılları arasında bir düzelme oldu. Bu düzelmede Komünist ülkelerin de etkisi var. 1980 sonrasındaysa küreselleşme etkisi ile 2000 yılına kadar dikkate değer bozulma var. Dünya da Gini katsayısı 1980 yılında 0,50,9 iken, 2000 yılında 0,57,3’e yükseldi. Gini katsayısı 2000 sonrası tekrar azalmaya başladı. 2020 yılında 0,52,8’e geriledi. (UNDP - World inequality database 2022 - Wold Wiew ).

Kaynak: UNDP - World inequality database 2022 - Wold Wiew

Maalesef 2020 yılında Türkiye ‘de gini katsayısı 0,41 idi ve dünya ortalamasından daha küçüktü. Bu demektir ki Türkiye de gelir dağılımı dünya ortalamasından daha bozuktur.

Küreselleşmenin ilk 20 yılında içsel gelir dağılımı bozuldu.

Küreselleşme, özellikle 1980'lerin sonlarından itibaren hız kazandı. Dünya çapında bütün ekonomiler entegre oldu. Küreselleşme, emek ve sermaye arasındaki gelir piyasalarını etkiledi. Doğrudan yabancı yatırım sermayesi emeğin bol ve ucuz olduğu ülkelere gitti. Faktör gelirleri, emek faktörü aleyhine bozuldu.

Bu durumu dünyada en fazla yabancı yatırım sermayesi çeken Çin’de net olarak görüyoruz. Çin’de 2000 yılında 78,5 dolar olan asgari ücret 2010 yılında 165,25 dolara, 2024 yılında ise 356,12 dolara yükseldi. Ücretlerin artması, gelir dağılımını pozitif etkiledi.

Açıklama: metin, ekran görüntüsü, sayı, numara, yazı tipi içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

ÇİN ŞANGHAY ASGARİ

ÜCRET

YILLARDOLAR
200078,5
200584,16
2010165,45
2015321,26
2020359,12
2024356,12

Kaynak; World inequality database

Dünyada nüfusun yüzde biri ile yüzde 99 ‘u arasında uçurum var. Ancak geçmiş yıllara göre dünyada en yüksek gelire sahip yüzde bir nüfusun küresel gelirden aldıkları pay, 1995 yılında 41,3 iken 2020 yılında 40,7’ye geriledi. Ama yine de her zaman inanılmayacak boyuttadır.

Dünyanın en zenginleri, finans, sanayi ve tekonolojinin ilk gelişme yıllarında oldu. Söz gelimi John D. Rocfeller, bankacılık sektöründendi. Bugün finans sektörüne dünyada fonlar hakimdir ve doğrudan servet sahipleri bilinmiyor. Bu gün yüksek teknoloji yatırımı yapanlar dünyanın en zengini birkaç kişidir. Geçmişte otomobil sanayi de Henri Ford ve Çelik Endüstrüsünde Andrew Carnegie, demiryolunda Cornellus Vanderbilt vardı.

Nerden bakarsak bakalım, 2000’li yıllardan sonra ve özellikle 2010 sonrasında dünya gelir dağılımında önceki yıllara göre bir iyileşme var. Yine de gelir dağılımında bozukluk toplum vicdanını rahatsız edecek boyuttadır.

Küreselleşme dünyada ülkeler arası gelir farkını artırdı.

Küreselleşme ülkeler arası kalkınmışlık farkını daha çok artırdı.

1. Dijital teknoloji üreten ülkeler kazandı, diğerleri kaybetti. Söz gelimi Türkiye de en pahalı Iphone fiyatı, 17 ton buğday fiyatına eşittir.

2. Cari fazla veren ülkeler kazandı. Cari açık veren ülkeler kaybetti ve yoksullaştı.

3. Küreselleşme ile sermaye hareketleri hızlandı; Buna karşılık emek hareketleri tersine kısıtlandı. Sermaye ihraç eden ülkeler kazandı.

4. Küresel düzeyde finansal sektör ile reel sektör arasındaki denge, reel sektör aleyhine bozuldu. Sermaye piyasasında spekülasyon arttı. Çin gibi doğrudan yabancı yatırım sermayesi çeken ülkelerde ekonomik istikrar sağlandı, Türkiye gibi kısa vadeli portföy yatırımları çeken ülkelerde istikrar bozuldu.

5. Genel olarak, sermaye açısından güvenli liman olan, mülkiyet güvencesinin olduğu, gelişmekte olan ülkeler küreselleşme sürecinden daha az fayda sağladı.

6. Gelişmekte olan ülkelerde, fert başına GSYH düşük olduğundan, gelir dağılımında bozulma yoksul sayısını da artırdı.

Fert başına gelirin yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde, en düşük gelirin de satın alma kapasitesi, geçinmek için yetebiliyor. Ama gelişmekte olan ülkelerde en düşük gelir açlık sınırının altında kalıyor.