Mustafa BALBAY


CHP yargı duvarını aştı!

CHP yargı duvarını a


 

CHP’nin 38. olağan ve 21. olağanüstü kongresinin iptali istemiyle açılan dava dördüncü kez ertelendi. Yeni duruşma 24 Ekim’de...

 

O güne dek başka bir mahkeme başka bir karar alabilir mi?

 

Neden olmasın!

 

Mahkeme 24 Ekim’de karar verir mi?

 

Niye vermesin ya da niye versin!

 

Mecbur yargılamalar tatmin etmeyince yani bir dava açılabilir mi?

 

Niye açılmasın!

 

Yaptığımız kara mizah değil, bir nebze izah!

 

Mahkeme dün ek deliller istedi. Tüm delege yapısının röntgenini çekmek istediği anlaşılıyor. İster misiniz bir sonraki duruşmada tüm üyelerin ismini, sonrasında da oy verenlerin saptanmasını istesin!

 

Bu aşamadan sonra her şey olur, sadece olmaz olmaz!

 

Mahkeme daha önce Ankara’da, İstanbul’da verilmiş tüm kararları istedi, “Ama ben karar vermeyeceğim” dedi!

 

***

Sadece son beş gün içinde CHP merkezli haberlerin başlıklarını paylaşalım:

 

21 Yıllık Bulut ERP Tecrübesi

DİA'da Bulunduğunuz Her Yerden İşlerinizi Yönetin

DİA Yazılım

 

- Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu ile birlikte 50’ye yakın belediye çalışanı ve onlarla bağlantılı olduğu iddia edilen kişi gözaltına alındı. Mutlu’ya, “AKP’ye katıl yoksa operasyon geliyor” uyarısı yapıldığı haberlerine yalanlama gelmedi.

 

- Terör iddiasıyla tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’a aylar sonra bir de yolsuzluk tutuklanması eklendi. Durum, “Terörden serbest kalırsa elde bu bulunsun” şeklinde yorumlandı.

 

- Beykoz’da Alaattin Köseler’in tutuklanmasının ardından başkanvekili seçilen Özlem Gürzel, CHP’yi suçladı, AKP’ye transfer edildi.

 

- Ekrem İmamoğlu diploması nedeniyle açılan davada hâkim karşısına çıktı. Hemen ertesi gün mevcutlar yetmiyormuş gibi hakkında siyasi yasak istemli bir soruşturma daha açıldı.

 

- Dün de CHP’nin kurultay davaları ek deliller toplamak için ertelendi.

 

Bunları alt alta sıralamamızın nedeni bir süredir vurguladığımız üçlü kıskacın aynı anda devreye girmesi.

 

Üçlü kıskaç dediğimiz şuydu:

 

1- Yolsuzluk ve terör operasyonlarıyla CHP’yi aşağı çekmek.

 

2- Transfer operasyonlarıyla CHP’nin terk edilen bir parti olduğu havasını yerleştirmek.

 

3- Kongre ve kurultaylarıyla oynayıp genlerini bozmak, partinin içine fay hatları döşemek.

 

Son bir hafta içinde bunların üçünün birbirine düğümlendiği süreç oldu. Sanki birbirinden farklıymış gibi görünen bu olayların ortak paydası CHP’nin iktidar seçeneği olmaktan çıkarılması!

 

 

***

Bütün bunların ardından CHP Genel Merkezi’ndeki iklim nasıl?

 

- Dünkü duruşmaya ilkesel olarak milletvekillerinin katılmaması benimsendi. Davaya çok yüksek bir önem vermeme eğilimi öne çıktı.

 

- 21 Eylül’de 22. olağanüstü kurultayın yapılmasıyla birlikte önceki kurultaylarla ilgili yargı süreçleri açığa düşmüş olacak.

 

- Mahkemenin görüleceği 24 Ekim’e kadar il kongreleri tamamlanmış olur. Kasım ortasındaki 39. olağan kurultay takviminin işleyişi devam eder. Bu bağlamda 38. kurultay da geride kalır.

 

Genel merkezdeki yargı süreçlerine ilişkin durum böyle. Siyasal boyut ise şöyle özetlenebilir:

 

- Anketler oyumuzun yüzde 41’in üstünde olduğunu gösteriyor. Bir hamle daha, Ecevit’i yakalayacağız.

 

- Bir önceki seçimde CHP’ye oy verenlerin yüzde 95’i aynı eğilimi güçlü şekilde koruyor. Genç seçmenin de yüzde 50’sinin oyunu alıyoruz.

 

- AKP ile aramızda yüzde 9 fark var. Bizim önümüzdeki anketler elbet Saray’da da vardır.

 

- Yargı eliyle CHP’yi dizayn etme siyaseti iflas etti.

 

- Özgür Özel’in izlediği siyaset yöntemi toplumsal algı bakımından Erdoğan’dan daha ileride.

 

 

Bütün bunların toplanacağı yer milletteki kabul.

 

Tandoğan bunun fotoğrafıydı