Konuk YAZAR


"PROJE"nin ayakları bunlar!’

"PROJE"nin ayakları bunlar!’


Gazeteci ağabeyimiz Orhan Uğuroğlu, mesleğe ilk başladığı günün heyecanıyla "Proje" adlı kitabını yayınladı. Uğuroğlu, kitapta "Recep Tayyip Erdoğan’ın, 'Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanıyım' sözü tamam da... Ya Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Akşener BOP’un neresindeler?" diye sorduktan sonra "CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener anayasanın açık ve net hükmü olan 101’inci maddenin çiğnenmesine, 'Erdoğan’ı mağdur etmeyelim. Seçime girsin. Biz nasıl olsa onu yeneceğiz' diyerek göz yumdular." diye cevap veriyor... "Ve Devlet Bahçeli;" diyerek ekliyor:
“Bahçeli, “Ya Erdoğan’ı anayasaya uyduracağız ya anayasayı Erdoğan’a uyduracağız’ diyerek Ucube Tek Adam Rejiminin mimarı oldu…"
***

Kitapta Uğuroğlu'nun 20 Aralık 2017'de MHP milletvekili olan Prof. Dr. Ümit Özdağ ile yaptığı röportaj da var. Orhan Uğuroğlu'nun "Bugün AKP ve MHP’ye uyarınız var mı?" sorusuna Özdağ, "Evet, bu Başkanlık, bu Reis ısrarı Türkiye’yi felakete götürüyor ve çok ağır bedeller ödetecek Türkiye’ye. Devlet Bey MHP’nin resmi tezini savunmuyor. Türkiye’nin sonucu belli olmayan bir maceranın içerisine Başkanlık, Federasyon ve bölünme macerasına sürüklenmesine izin veriyor. AK Parti gizli Federasyoncu bir partidir. İmralı’da bunun görüşmeleri yapılmıştır. Eğitimin bile yerel yönetimlere bırakılacağını biliyoruz. Şimdi adım adım giden bir stratejidir bu. Önce Başkanlık sonra Federasyon sırası gelince gündeme getirilecektir." diye cevap veriyor.

Kitapta, Uğuroğlu'nun 20 Mart 2023'te, Erdoğan'ın üçüncü defa Cumhurbaşkanı adayı olması konusunda karar verecek olan YSK üyelerine yaptığı son çağrı da var. Uğuroğlu, Erdoğan'ın üçüncü defa Cumhurbaşkanı adayı olması konusunda karar verecek olan YSK üyesi 11 hâkime "Ya demokrasiye sahip çıkacaksınız, Ya diktatörlüğe onay vereceksiniz!" diyor.
***
Aradan yılar geçti... Bugün "Ya Silivri'ye ya da AKP'ye" baskısı altına kalan CHP'li belediye başkanları, yaşanan örnekler de ortadayken artık AKP'ye geçmeyi tercih ediyor. AKP milletvekilliği ve yöneticiliği yapmış bir avukatın, tutuklu bir işadamına, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi aleyhinde gerçek dışı beyanlarda bulunması ve iki milyon dolar karşılığında tahliye ettirme sözü verdiğine dair Tekirdağ Cumhuriyet savcılığına ulaştırdığı bir şikâyet dilekçesi var. Konuya yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı el koydu ve soruşturma başlatıyor. Oysa dilekçede, avukatın, "savcıyla aram iyi” dediği de belirtiliyor. Burada savcının kendisiyle de ilgili bir suçlamayı soruşturması söz konusu! Savcı kendi kendisini soruşturabilir mi? Ceza hukukunda böyle bir uygulama var mı?
Suçun işlendiği iddia edilen yer, Tekirdağ cezaevi olduğuna göre soruşturmayı Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı başlatmalıydı.
CJHP bir taraftan da hem kendisinin hem cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı olarak, görünürde Abdullah Öcalan'ın gerçekte ABD ve İngiltere'nin baskısıyla kurulan komisyonda, Türk Milleti'nin kaderini değiştirecek adımlar atmaya zorlanıyor.
Başından beri kurulan komisyonun gayrimeşru olduğunu söylüyorum. Nitekim Tayyip Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı ve ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, komisyonunda yer alması yönündeki teklifi, komisyonun hukuka aykırı bir şekilde oluşturulduğunu belirterek ve “kirli pazarlığın içerisinde olmayacağım” diyerek reddetti.
Kirli pazarlık ne olabilir? CHP'nin, Yeni Anayasa'ya evet demesi halinde tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılması pazarlığı olabilir...
Prof. Dr. Ahmet Saltık da Cumhuriyet'te "TBMM başkanının doğrudan komisyon kurma yetkisi, anayasa ve TBMM İçtüzüğünde düzenlenmiş değil, yok! Bu komisyonun yasa, TBMM İçtüzüğü, TBMM kararı gibi normatif dayanağı yoktur; meşru değildir!" diye yazdı.
***
"Proje" kitabında, Ümit Özdağ'ın, Orhan Uğuroğlu'na söylediği gibi adım adım giden bir stratejidir bu.
“Türk Arap, Kürt devleti”, “ortak vatan”, “Cumhurbaşkanı yardımcılarından bir Kürt diğeri Alevi olsun”, “Osmanlı millet sistemi”, “İsrail, bölgede ulus devlet istemiyor”, “Türkiye, İsrail ve Ermenistan ile birleşsin" gibi söylemler, proje gereği atılan adımlardır işte...
Yarın “Abdullah Öcalan Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun” da diyebilirler!
Colani gibi bir teröristi, elbirliğiyle Suriye’ye Cumhurbaşkanı yaptılar ya...  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 Arslan BULUT(Yeniçağ)