Türkiye’nin dört bir yanında, onbinlerce köy okulu ve öğretmen lojmanı yıllardır kaderine terk edilmiş durumda. Taşımalı eğitim sistemine geçilmesiyle birlikte köylerdeki okullar kapatıldı; bu kapıların kapanmasıyla yalnızca bir eğitim yuvası değil, aynı zamanda bir köyün hafızası, umudu ve geleceği de kapanmış oldu.
Boş kalan okullar çürürken, köyler de sessizliğe gömüldü. Kapanan okullar, yalnızca çocukların eğitimini engellemedi; köyden kente göçü hızlandırdı, tarımsal üretimi düşürdü, kırsal yaşamı yalnızlaştırdı. Komşuluk ilişkileri zayıfladı, toplumsal bağlar koptu. Eskiden okul bahçelerinde yankılanan İstiklal Marşı'nın sesi şimdi yerini sessizliğe ve terk edilmişliğe bıraktı.
Oysa köylü, okulunu geri istiyor. Her sabah yükselen bayrakla birlikte çocukların yeniden okula koştuğu bir hayatı özlüyor. Eğitimin kırsala dönmesi, yalnızca öğrenciler için değil, tüm köy halkı için bir umut kapısı olacak. Çünkü bir okulun açık olması; bilgiyle, üretimle, aydınlanmayla yeniden buluşmak demektir.
Bu okullar yalnızca çocuklara eğitim vermekle kalmamalı; aynı zamanda köylerdeki üretim faaliyetlerine rehberlik eden merkezlere dönüştürülmelidir. Ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri ve veteriner hekimler köylere gönderilmeli; üretimin kalitesi ve verimi artırılmalıdır. Tarım ve hayvancılık yeniden canlandırılarak ülkenin gıda güvenliği sağlanmalıdır.
Ayrıca genç kadınların ve kız çocuklarının meslek sahibi olabilmeleri için köylerde mesleki kurslar düzenlenmesi büyük önem taşıyor. El sanatlarından tarımsal teknolojilere, kooperatifçilikten dijital becerilere kadar geniş bir yelpazede eğitimler verilerek kırsalda kadın istihdamı desteklenmelidir.
Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik kriz, sadece merkezlerde değil, taşrada da ciddi etkiler yaratıyor. Bu darboğazdan çıkmak için yediden yetmişe bir seferberlik başlatmak zorundayız. Artık eski, modası geçmiş modelleri tekrarlamakla vakit kaybedemeyiz. Gerçek çözüm, üretmekten ve üretimi bilgiyle beslemekten geçiyor. Bunun da ilk adımı, köy okullarının yeniden açılması ve kırsalda eğitimin güçlendirilmesidir.
Toprağın bereketi, bilgili ellerle buluştuğunda gerçek kalkınma mümkün olur. O halde şimdi, eğitimle toprağı diriltme zamanı!