Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 14. Leo, göreve geldikten sonraki ilk yurtdışı ziyaretini, Türkiye’ye yapıyor. İznik Stadyumu’na helikopterle gelmesi beklenen Papa, İznik Su Altı Bazilikasında ayin yönetecek.
Bir önceki Papa Franciscus, ölmeden önce yaptığı açıklamada “İlk büyük ekümenik konsil olan İznik Konsili'nin 1700. yıl dönümünü kutlamak için oraya, Türkiye'ye gitmeyi düşünüyorum. Çünkü İznik bir İnanç Bildirgesi'dir, farklı bölünmeler yaşanmadan önce hepimizin ortak bir inanç beyanında bulunabileceği anlardan biridir" demişti.
Halefi olan şimdiki Papa 14. Leo, Franciscus’un ömrünün yetmediği ziyareti gerçekleştirmiş olacak.
Leo da Eylül ayında yaptığı açıklamada “Günümüz Kilise hayatındaki en derin yaralardan biri, Hristiyanlar olarak bölünmüş olmamızdır…” demişti.
Böylece İznik’te, 1700 yıl sonra bir konsil toplanmasının birinci hedefinin, Hristiyanları birleştirmek olduğu açıklanmıştı.
Katolik ve Ortodoks kiliseleri, 1054'te ayrılmıştı.
***
İznik, Anadolu'da Türklerin ilk başkentidir. Kutalmışoğlu Süleyman Şah, İznik’i 1075 tarihinde fethetmiştir. Birinci Haçlı Seferi’nde 600 bin kişilik Haçlı Ordusu, 1097 Mayıs ayında İznik'i geri almıştır. Orhan Bey zamanında, 1331’de İznik yeniden fethedilmiştir.
Birinci İznik Konsili ise MS 325 yılında İmparator I. Konstantin tarafından toplanmıştır. İznik Konsili'nin ana konusu İsa'nın gerçek Tanrı olup olmadığıydı...
***
Türk Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü Selçuk Erenerol, İznik’te 1700 yıl sonra konsil toplama girişime tepki göstermiş ve şöyle demişti:
“Fener Rum Kilisesi’nin, İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümünü gerekçe göstererek İznik’te gerçekleştirmek istediği ekümenik nitelikli siyasi etkinliği kabul etmiyoruz. Bu tür organizasyonlar, dini tarih üzerinden siyasi bir mesaj verme çabasıdır. 1925 yılında aynı etkinlik yapılmak istenmiş, ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün duruşu net olarak anlaşılınca geri çekilmişlerdir. Bugün de bizler aynı kararlılıkla bu girişime karşıyız. Mesele, bu tarihi olayın bir bahane olarak kullanılması ve Fener Rum Kilisesi’nin siyasi pozisyon elde etme çabasıdır. Bu etkinliğe göz yumanlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini ve milli iradenin hassasiyetini yok saymaktadır.”
***
Papa Franciscus da 2024’ün Eylül ayında, Fener Rum Patrikhanesi’ni ve Ayasofya’yı ziyaret etmişti. Papa Franciscus ve Patrik Bartholomeos, birlikte Aya Yorgi Kilisesi’ndeki ayini izledikten sonra birbirlerini yanaklarından öperek, kucaklaşmıştı. Bartholomeos, Papa Franciscus’u takkesinden öpmüştü.
Vatikan Basın Sözcüsü Rahip Federico Lombardi, “Papa’nın Ayasofya’yı ziyareti, bir müze ziyaretinden ibaret değildi, buradaki derin tarihin yoğunluğuyla ilgili bir deneyimdi” demişti
Bartholomeos ve Franciscus’un ortak bildirisinde ise “Hristiyanların olmadığı bir Orta Doğu’ya razı olamayız” ifadesi kullanılmış ve “Başta Katolik ve Ortodokslar olmak üzere bütün Hristiyanların birliğine yönelik gayretleri yoğunlaştırma yönündeki kararlılık” vurgulanmıştı.
***
Orhan Dündar’ın “Kıyamet’in Türkleri” eserinde, şöyle deniliyor:
“Papa 3. İnnocentius, tıpkı şimdiki Papa gibi Hıristiyan birliğini sağlamak istiyordu. İstanbul’u Haçlı ordularına işgal ettirmesinin sebebi buydu.
İstanbul, 13 Nisan 1204’te düştü. Haçlılar, 1099’da Kudüs’ü ele geçirdiklerinde gösterdikleri vahşeti burada da tekrarladılar. Auguste Bailly, Doğu Romalı Vakanüvis Nikitas Akominatos’dan alıntılar yaparak Haçlıların Ayasofya’da nasıl derin tarih yöntemleri uyguladığını şöyle anlatır: ‘Gezginci zevk ve günah dükkanı bir genel kadın, patrik kürsüsüne oturdu; orada açık saçık bir şarkı söyledi ve kilisenin içinde dans etti. Vahşi bir azgınlıkla, bütün kadınlara, en masum genç kızlara, kendilerini Tanrı’ya adamış rahibelere tecavüz ediyorlardı. Bütün şehir umutsuzluk, gözyaşı, feryat ve iniltiden başka bir şey değildi.’
1261 yılında 8. Mihail Palaiologos, kurduğu ‘Türk Ordusu’ ile İstanbul’u Haçlılar’dan geri aldı. 8. Mihail Palaiologos, taht mücadelesi sırasında Konya Sultanı II. Keykavus’a sığınmış ve destek görmüştü.”
Haçlı Seferleri, 1095-1270 arasında Vatikan’ın planlaması ve kışkırtması üzerine Avrupalı Katolik Hıristiyanların, Müslümanların elinde bulunan ve “kutsal topraklar” denilen Anadolu ve Orta Doğu topraklarını işgal girişimiydi. 1187 yılında Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ü Haçlılardan geri aldı. 13. yüzyılın sonlarında Haçlıların Orta Doğu’daki varlığı sona erdi.
***
Geçen yıl iki mezhep önderinin buluşmasından “Hristiyanların olmadığı bir Orta Doğu’ya razı olamayız” mesajı çıktığına göre, İznik Konsili’nin asıl hedefi, Anadolu ve Orta Doğu topraklarına geri dönmektir.
Arslan BULUT(Yeniçağ)